Seni iyileştiremezler ama ellerinden gelseydi, iyileştirirlerdi. | Open Subtitles | إنهم لا يستطيعون شفائك ولكنهم سيفعلوا لو كان الأمر بيدهم |
ellerinden gelseydi beni iyileştirirlerdi ve bunu yapamadıkları için benimle ellerinden gelen tek şekilde ilgileniyorlardı. | Open Subtitles | كانوا سيشفونى لو بيدهم ولأنه لا يستطيعون فهم يحاولن الأهتمام بى الشىء الوحيد الذى بإستطاعتهم |
Ama bu konuda ellerinden bir şey gelmiyor sanki. | Open Subtitles | لكن يبدو أنه ليس بيدهم حيلة! |
Polis, benimkine karşı onun sözü diyor. Yapabilecekleri birşey yokmuş. | Open Subtitles | قال الشرطي بأن شهادته تبطل شهادتي، ليس بيدهم حيلة |
Madem Yapabilecekleri bir şey yok, neden onları uyarıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تحذّرينهم طالما ليس بيدهم حيلةٌ حيال ذلك؟ |
ellerinden bir şey gelmez. | Open Subtitles | فلن يطلع بيدهم شيء ليفعلوه - |
Seni tedavi etmek için Yapabilecekleri bir şey olmadığını da söyledi. | Open Subtitles | وقالت أيضًا أنّه لا حيلة بيدهم لمداواتك. |
Yapabilecekleri hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك ما بيدهم |