Bizzy, yapılan her iyi iş için ödül beklememek gerektiğine inanırdı. | Open Subtitles | بيزي لم تؤمن ان كل عربة يجب ان يكون لها ريشها |
Bizzy, düğünün Susan için olduğunu bol bol tembihledi. | Open Subtitles | بيزي أوضحت تماماً ان هذا الزواج من أجل سوزان |
Bizzy, otele gidip biraz dinlenmelisin. | Open Subtitles | بيزي . يجب ان تعودي الى الفندق ارتاحي قليلاً |
R2, BZ'yi arkamızda bırakamayacağımızı söylüyor. | Open Subtitles | ارتو يقول لا يمكننا ان نترك بيزي خلفنا |
Ayın yirmisine olsun. Ama matineye değil. Busy, selam. | Open Subtitles | في القرن العشرين لكن ليس العرض الصباحي بيزي , مرحبا |
Bizzy, anevrizma geçirip uykusunda öldü. | Open Subtitles | بيزي أصيبت بتمدد للأوعيه الدموية وتوفيت أثناء نومها |
Bizzy, bana ve abime çok şey öğretti. | Open Subtitles | علمتنا بيزي أنا وشقيقي الكثير من الأشياء |
Bizzy'nin en iyi örneğine rağmen. | Open Subtitles | على الرغم من ان بيزي هي أفضل مثال أمامنا |
Belki de Bizzy stresine verdiğim bir çeşit tepkidir. | Open Subtitles | .. ربما هو فقط رد فعل متأخر لما حدث مع بيزي |
Mezuniyet yemeğinde Bizzy sarhoş oldu ve ona eskiden siyahilerin gerçekten köle olup olmadığını sordu. | Open Subtitles | ألا يكفي عشاء التخرج ذاك بيزي كان سكران وسألها إذا كان أميستاد دقيق في تصوير العبودية ماذا.. |
" Bizzy lezbiyenliği bırak, kocana dön. | Open Subtitles | بيزي توقفي عن مثليتك وعودي لزوجكِ |
Bunu aklımda tutacağım, Bizzy. | Open Subtitles | سأضع هذا في عين الأعتبار . بيزي |
Burada Bizzy'nin hiç arkadaşı yok. | Open Subtitles | حسناً بيزي ليس لديها أصدقاء هنا |
Bizzy'nin ilk düğününe katılmadığını, | Open Subtitles | قائلاً . انه لم يحضر زواج بيزي الأول |
Zaten Bizzy ensemden hiç ayrılmayarak beni çıldırtıyor. | Open Subtitles | أنا بالفعل متوتره من تنفس بيزي فوق رأسي |
Merhaba. Bizzy resim çektirmek için hazır, senin... | Open Subtitles | أنا هنا بيزي جاهزة لإلتقاط الصور لذا |
Bir şey yapmazsa, Bizzy benden nefret edecek. | Open Subtitles | إذا لم أفعل شيئاً . بيزي ستكرهني |
BZ, iletişim kubbesinin güvenlik kapısını aç. | Open Subtitles | بيزي , افتح الباب الامني |
İlk olarak Will Busy'den gelen bir hisse madenden başlıyorum. | Open Subtitles | لقد تخلصتُ أولاً من إعانة خام (ويل بيزي) |
Weiner cinsi küçük bir köpeği var, adı Beezy. Onu vur. | Open Subtitles | كلب صغير اسمه "بيزي", أطلق النار عليه |
Beezee'nin eski haline dönmesi ne kadar sürer demek istedim? | Open Subtitles | اعني كم من الوقت حتى يعمل بيزي مرة اخري؟ |
Beeze'ye göz kulak olman gerek çünkü o senin küçük kardeşin ve yardımına ihtiyacı var, tamam mı? | Open Subtitles | ، (يجب أن تراقبي (بيزي لأنها أختك الصغيرة و هي تحتاج مساعدتك ، فهمتي؟ |
Dafu, 16 yaşında Peizhi okulundan ayrıldıktan sonra özel bir enstitü de bakılmasını istemiştim. | Open Subtitles | ''بعد أن ترك (دافو) مدرسة ''بيزي بعمر السادسة عشر، كل ما أردته العثور على مدرسة لتعتني به وتعطيه تعليماً خاصّاً. |