Eşiniz olan bu ıstırapla, her gece ona kıvrıldığınız, kollarında uykuya daldığınız şey. | TED | الحزن الذي هو زوجك. إنه هو الذي تلتفِ كل ليلة لتغفِ بين ذراعيه |
Daha sonra onun kollarında olduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | الشيء التالي الذى أعرفه أنني كنت بين ذراعيه |
Onun kollarında olduğum sürece, güvende olduğumu biliyordum | Open Subtitles | لكنني طالما كنت بين ذراعيه, علمت أنني بمأمن |
Onu kollarına aldı, gizli derinliklerini keşfetti ve el değmemiş incisini buldu. | Open Subtitles | أخذها بين ذراعيه.. ينشد أعماقها الحميمة.. و أحس أنها كاللؤلؤة العذراء |
Caddede arkasından koşarsın, arkasını döner, seni görür seni kollarına alır, fişekler patlar. | Open Subtitles | تطارديه في الشارع فيستدر و يراكِ يأخذك بين ذراعيه و تنطلق الألعاب النارية في السماء |
Hep onu bulurum,kollarına alır beni ve her zaman... | Open Subtitles | يأخذنى بين ذراعيه واسقط في جميع أنحاء نفسه ودائما |
Sonsuza kadar onun kollarının arasında kalmak istiyorum! | Open Subtitles | اريد ان احتجز بين ذراعيه للأبد |
Korkunçtu ama onun kollarındayken, güvende olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | كان الأمر مخيفاً لكنني طالما كنت بين ذراعيه, علمت أنني بمأمن |
Tüm düşünebildiğim balede kollarında ne kadar çok olmak istediğim. | Open Subtitles | كل ما يمكنني التفكير به هو مقدار رغبتي بأن أكون بين ذراعيه في حفلة الباليه |
Şu anda tek düşünebildiğim balede onun kollarında olmayı nekadar istediğim. | Open Subtitles | كل ما يمكنني التفكير به هو مقدار رغبتي بأن أكون بين ذراعيه في حفلة الباليه |
Eğer bana onun kollarında olduğunu söyleyeceksen, öyle olman gerekmiyordu. | Open Subtitles | اذا تقصدين بأنكِ كنتِ بين ذراعيه فلا داعي لذلك |
Seni kollarında tutup seni ne kadar sevdiğini söyleyecek. | Open Subtitles | سيقوم بضمك بين ذراعيه ويقول لكِ انه يُحبك |
Yaralı ve baygınken Onun kollarında buraya geldiniz... | Open Subtitles | لقد حملك الى هنا بين ذراعيه مصابة وفاقدة الوعى |
Çocuğu kollarında taşıyarak benim travma odama getirir. | Open Subtitles | ويحمل ذلك الطفل بين ذراعيه وهو عاري الصدر إلى غرفة الطوارىء |
O kadar yakışıklıydı ki, kendimi doğrudan kollarına bıraktım. | Open Subtitles | كان وسيماً جداً. والطريقة التي احتضنني بها بين ذراعيه |
Beni kollarına almak yerine tokadı bastı. | Open Subtitles | و.. حسنا بدلا من ان تاخذني بين ذراعيه قامت بصفعي في وجهي |
Çünkü tek istediğim şey, birinin beni kollarına almasıydı. | Open Subtitles | لأن كل ما أردته هو أن يضمني أحدهم بين ذراعيه |
Seni iş gezilerine kaçırır, kollarına alıp dans eder, müzik çalmazken bile. | Open Subtitles | يأخذك بسرعة خاطفة في رحلات العمل، ويأخذك بين ذراعيه ويراقصكِ حتى ولو لم تكن هُناك موسيقى تُعزف. |
Onu kollarına aldığında arka planda şehir yanmakta. | Open Subtitles | المدينة تحترق في الخلفية في حين هو يأخذها بين ذراعيه. |
Jose'nin de hiç 37 yıllık karısını kollarının arasında tutma onu kollarının arasında tutamadı ve-- | Open Subtitles | خوزيه) لم يكن قادراً على) حمل زوجته ذات الـ 37 عاماً بين ذراعيه يجملها بين ذراعيه |
Karısı kollarındayken beni görmek azdırıyor onu. | Open Subtitles | أقنعه أن يراني عندما تكون زوجته بين ذراعيه. |
Babam hala eşimi ve oğlumu Kucağında tutuyordu. | Open Subtitles | أبي يحضن زوجتي وابني بين ذراعيه |