Eğer bu seni iyi hissettirecekse o zaman onları senin kabiliyetli ellerine bırakmaktan mutluluk duyarım. | Open Subtitles | إذا كان هذا يجعلك تشعرين بتحسن، اذن... سأتركهما بكل سرور بين يديكِ الامينتين. |
- Bu işi kabiliyetli ellerine bırakıyorum. | Open Subtitles | سأترك الأمر بين يديكِ. |
Dünyayı avuçlarına koyabileceğim bir kelime olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه بكلمة واحد يمكنني أن أضع العالم بين يديكِ |
Ölünceye kadar güvenle taşınman için avuçlarına bıraktığım hayatımı aldın. | Open Subtitles | أخذتِ حياتي التي وضعتها بين يديكِ لتساعديني في حملها بأمان إلى القبر |
Ama bildiğim bir şey var o da, oğlumun ve torunumun kanı senin ellerinde. | Open Subtitles | ولكن الشيء الوحيد الذي أعرفه بأن لديكِ دم دانييل وحفيدي بين يديكِ |
Şimdi, aşkım, hayatım senin ellerinde. | Open Subtitles | الآن يا حبيبتي .حياتي بين يديكِ |
Ayrıca minik beyaz güllerden buket yapıp ellerinize yerleştirirdi. | Open Subtitles | كان ليجلب باقة ورود بيضاء ويضعها بين يديكِ |
Biz farklı doğanlar kendimizi ellerinizde çok güvende hissederiz ya. | Open Subtitles | أجل، ظروف سليمة، هؤلاء الذين ولدوا مختلفين عنا يشعرون بالأمان بين يديكِ. |
Bu müzik bittikten sonra bize ne olacağı senin elinde, sadece senin elinde, Zoya. | Open Subtitles | مالذي سيحدث لحياتينا بعد ماتنتهي الموسيقى زويا.. ؟ إنه كله بين يديكِ... |
- Bu işi kabiliyetli ellerine bırakıyorum. | Open Subtitles | سأترك الأمر بين يديكِ. |
Hayatım senin ellerinde. | Open Subtitles | حياتي الآن بين يديكِ |
Bu gezegenin geleceği senin ellerinde. | Open Subtitles | مستقبل هذا الكوكب بين يديكِ |
Şu uydurma, neşeli ihtiyar gibi benim de bu mutlu gecede gezeceğim birkaç yer var ama Briarcliff'i sizin maharetli ellerinize emanet etmekten hem mutluyum, hem de memnunum. | Open Subtitles | أنا سعيد وممتن بأن أترك مصحّة "برايركليف" بين يديكِ |
İsim verirsek, sizin ellerinizde, Sayın Başkan. | Open Subtitles | بمعنى .. بين يديكِ سيدتى الرئيسة |
Şimdiyse silah senin elinde. | Open Subtitles | والسلاح الآن بين يديكِ |