Ve kızı dehşete kapılmıştı, ama o ortada gezinip o yüzüğü arıyordu. | Open Subtitles | وبنته مُفزَعة لَكنَّه يَرْكضُ حول بَحْث عن الحلقةِ. |
Sullivan suçu üzerine atacak, suç sicili olan birini arıyordu. | Open Subtitles | بَحْث عن شخص ما مَع a سجل لتَدبيس الجريمةِ على. |
Eminim o sadece bir ipucu arıyordu. | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ هي كَانتْ فقط بَحْث عن a إتّصال. |
Grissom ile birlikte birkaç kano gezisine çıkmıştık. Balayımızda, kano içinde böcek arıyorduk. | Open Subtitles | رَحلنَا بَحْث عن البقِّ في a زورق على شهرِ عسلنا. |
-Paskalya yumurtası arıyorduk. | Open Subtitles | بَحْث عن بيض الفصحِ. |
Onu dışarda oğlunu ararken buldum. | Open Subtitles | وَجدتُه تَجَوُّل حول بَحْث عن جاكسن. |
Tahmine göre, Kurt aralarında bir hain olduğunu söylemek için Thomas'ı arıyordu. | Open Subtitles | تخميني ذلك كورت رَحلَ بَحْث عن توماس إلى أعلمه ذلك هناك كَانَ a خائن في وسطِه. |
Bir.. bir şey arıyordu. | Open Subtitles | هو كَانَ , uh, بَحْث عن الشيءِ. |
Ne arıyordu? | Open Subtitles | هو هَلْ كَانَ بَحْث عن الذي؟ |
Wei beni mi arıyordu? | Open Subtitles | Wei هَلْ كَانَ بَحْث عنّي؟ |
Samuela Robbins'i arıyorduk. | Open Subtitles | نحن هَلْ بَحْث عن Samuela Robbins؟ |
Lou Gedda'yı arıyorduk. | Open Subtitles | بَحْث عن lou gedda. |
Kaçınılmaz bir sonucu ararken. Güvenin ateşe gitmesi gibi. | Open Subtitles | بَحْث عن نتيجة حتمية، مثل a عثّ إلى a لهب؟ |
Onu ararken deliler gibi saçımı başımı yoldum. | Open Subtitles | أنا أُمزّقُ شَعري خارج، ركض حول مثل a إمرأة مجنونة بَحْث عن ذلك! |
Babanı ararken seni nasıl kaybettim. | Open Subtitles | بَحْث عن أبوكَ كَمْ تِهتَ. |