ويكيبيديا

    "تأبى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istemiyor
        
    • istemiyorsun
        
    • istemediğini
        
    • reddediyorsun
        
    Birkaç gün önce kıyafetlerimi yırtan adam bugün beni öpmek istemiyor. Open Subtitles منذ بضعة أيّام جرّدتني من ملابسي بتمزيقها، والآن تأبى حتّى تقبيلي؟
    Bu güne kadar sürdüğüm hiçbir şey gibi hissettirmiyor, yani bu şey düz bir çizgide gitmek istemiyor. Open Subtitles تُعطيك إحساساً لم أشعر به مع أيّ شيءْ آخر قدته، تأبى هذه السيارة المسير في خطٍ مستقيم
    Araba sadece sola dönmek istiyor, düz gitmek istemiyor. Open Subtitles تودّ السيارة الإنعطاف يساراً لا غير، إنها تأبى المسير في خطٍ مستقيم
    Kafanda annemi mükemmel gördüğün için inanmak istemiyorsun. Open Subtitles تأبى تصديق ذلك، لأنّكَ تحوز صورة مثاليّة عن أمنا في رأسكَ.
    Ya da gelirler. O zaman da onlara zarar vermek zorunda kalırsın. Bunu riske atmak istemiyorsun, değil mi? Open Subtitles أو سيأتوا، عندئذٍ ربّما ستأذيهم، تأبى المخاطرة بهم، صحيح؟
    Bana sen de onun ölmesini istemediğini söyle. Sana yaptığı her şeyden sonra... Open Subtitles قُل لي أنّك تأبى موتها بعد كلّ ما فعلته بك
    Sırrını saklamamı dönüştüğün bu şey olmana yardım etmemi istiyorsun ama benim ne hale geldiğimi görmeyi reddediyorsun. Open Subtitles تريدني أن أحفظ سرّك وأن أساعدك لتظلّ كما غدوتَ لكنّك تأبى أن تبصر ما غدوته أنا
    Kimseyi dinlemek istemiyor ve bu konuda onu suçlayamam. Open Subtitles إنّها تأبى الإنصات لأيّ أحد، ولستُ ألومها.
    İnatçılık mı gurur mu yapıyor bilmiyorum, ama tedavinin adını duymak istemiyor. Open Subtitles لا أدري إن كانت تعاند أم مستسلمة، لكنها تأبى سماعه.
    Yardımımı istemiyor olabilirsiniz Bay Queen ama yardımıma çaresizce ihtiyacınız olduğu aşikâr. Open Subtitles لعلّك تأبى مساعدتي يا سيّد (كوين)، لكنّك بأمسّ الحاجة لإجابة سؤال بسيط.
    Bak, ilerleme kaydet istemiyor Caroline. Open Subtitles انظري، إنّها تأبى التحسُّن ليس بعد يا (كارولين)، اتّفقنا؟
    Üzgünüm, Bayan Mills, fakat Jenny sizinle görüşmek istemiyor. Open Subtitles آسفة يا آنسة (ميلز)، ولكن (جيني) تأبى التحدث إليكِ.
    - Ama bunu yapmak istemiyor. Open Subtitles لكنها تأبى فعله.
    Yardımımı istemiyor. Diggle da öyle. Open Subtitles إنّها تأبى أن أساعدها و(ديجل) أيضًا مثلها.
    Ellerinde başka Valerie istemiyor. Open Subtitles فإنّها تأبى أن تُبتلى بـ (فاليري) أخرى. (فاليري) خائنة، و(ليلي) تعلم أنّي لا أماثلها في شيء.
    Onun ismini almak istemiyorsun ama başka birisinin kostümüyle... - ...kahramancılık oynamaktan çekinmiyorsun. Open Subtitles إذاً تأبى اسمه وتقبل التجوال في ثوب شخصٍ آخر ؟
    Anlamıyorum. Neden insanları iyileştirmek istemiyorsun? Open Subtitles ، لا أفهم لماذا تأبى شفاء الناس؟
    Ama tekrardan o adam olmak istemiyorsun sen. Open Subtitles لكنّك تأبى أن تُمسي ذاك الرجل ثانيةً.
    Senin de bu sorunun cevabını artık öğrenmek istemediğini söyleme. Open Subtitles لا يُعقل أنّك تتوقُّع أن أصدّق أنّك تأبى التبيّن مرّة وللأبد
    Ramses'in adamları adını ve beni neden öldürmeye çalıştığını söylemek istemediğini ilettiler. Open Subtitles أعلمني رجال (رمسيس) أنّك ما زلت تأبى الإفصاح عن اسمك أو سبب محاولتك قتلي
    Oliver, Bratva'ya bulaşmak istemediğini sanıyordum. Open Subtitles (أوليفر)، خلتك تأبى الاشتراك في شيء يخصّ (البراتفا).
    Sırrını saklamamı dönüştüğün bu şey olmana yardım etmemi istiyorsun ama benim ne hale geldiğimi görmeyi reddediyorsun. Open Subtitles تريدني أن أحفظ سرّك وأن أساعدك لتظلّ كما غدوتَ. لكنّك تأبى أن تبصر ما غدوته أنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد