| Annemi işlemediği bir cinayetle art niyetle suçlayan kardeşimle uygunsuz bir ilişkiye giren ve buraya gelip karşıma geçip bana şantaj yapan seni hangi akla hizmet genel sekreterim yapmak isteyeyim ki? | Open Subtitles | انتي خبيثه لتقاضي والدتي بجريمه لم ترتكبها تنغمسين في علاقه غير لائقه مع اخي وبعد تأتين هنا للابتزاز |
| buraya gelip, böyle zırvalayabileceğini mi sandın? | Open Subtitles | تضنين بإنه فقط بإمكانك ان تأتين هنا وتتكلمين بكل تلك الصجه؟ |
| İnek güçlerinin tükendiğini hissettiğinde buraya gelip şarj mı oluyorsun? | Open Subtitles | عندما تشعرين أن قواتك الخرقاوية تستنفذ هل تأتين هنا لتعيدين الشحن؟ |
| buraya gelip bana bağırıyorsun, patronuna, ve bu şekilde istediğin şeye ulaşacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | تأتين هنا تصرخين عليّ , رئيستك وتعتقدين أنك بهذا ستحصلي على ما تريدين ؟ |
| Tatlım, her hafta sonu buraya geliyorsun. Bazen hafta içi bile geliyorsun. | Open Subtitles | عزيزتي، أنتِ تأتين هنا في نهاية كل أسبوع، وأحياناً في منتصف الأسبوع، |
| Hey, neden buraya gelip oturmuyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تأتين هنا وتجلسى بجوارى؟ |
| buraya gelip kraliçe arıymış gibi dolaşıyorsun. | Open Subtitles | You come in here and walk around like you're the queen bee. تأتين هنا و تمشين كأنك النحله الملكه. |
| Onun için buraya gelip bana Harvey'in müvekilinden acısını çıkarma diyemezsin... | Open Subtitles | لذا لا تأتين هنا اليّ و تقولين (بأنني احاول الانتقام من موكل(هارفي{\pos(190,200)} |
| - Sen neden buraya gelip biraz... - Hayır, bırak ya! | Open Subtitles | .. لماذا لا تأتين هنا - ابتعد عني - |
| Dizüstü bilgisayarınla, sıtma ilacınla el dezenfektanlarınla buraya geliyorsun. | Open Subtitles | تأتين هنا بجهاز الكومبيوتر و دواء الملاريا و زجاجات صغيرة من مطهر الأيدي |