Çarşamba, saat 19:00'ı teyit etmek için yazılmış. | Open Subtitles | أرسل تأكيداً على موعد السابعة من مساء الأربعاء |
O araçta yiyecek olduğunu teyit etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أيها العريف , أريد تأكيداً بأنه يوجد طعام داخل تلك العربة |
Daha yeni bir süredir şüphelendiğimiz bir konuda doğrulama geldi. | Open Subtitles | لقد أستلمنا تواً تأكيداً لشىء شككنا فيه لفترة |
Savunma Bakanlığı uydusundan yerde bir parlama olduğuna dair doğrulama aldım. | Open Subtitles | لقد تلقيت تأكيداً بوجود أضواء على الأرض من القمر الصناعي التابع لوزارة الدفاع |
Ama bana küçük bir parça güvence verdiler. Ben de ona sımsıkı tutundum. | TED | ولكنهم قدموا لي تأكيداً صغيراً، وأمسكت به؛ |
Jack, az önce durumun doğrulanmasını aldık. | Open Subtitles | جاك , لقد تلقينا للتو تأكيداً للوضع هناك |
Başkan ile konuşmadan görüntülü bir onay almak istiyorum. | Open Subtitles | أريد تأكيداً مرئياً قبل أن أتحدث إلى الرئيس |
Sanırım beklediğiniz kimlik Onayımız geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذا سيكون تأكيداً الذي كنت تبحث عنه يا شريف |
Bir haber aldığını ve doğrulatmak istediğini söyle. | Open Subtitles | أخبره بأنك سمعت تقريراً وتريد تأكيداً |
Önceden sadece söylenti niteliğinde olan bir şey teyit edildi. | Open Subtitles | لقد تلقيت للتو تأكيداً من ما كان سابقاً مجرد إشاعة شهادات |
Patlamanın içeriden gerçekleştiği teyit edildi. | Open Subtitles | لقد تلقينا تأكيداً ثابتاً بأن الانفجار جاء من الداخل. |
Ben, çıktığım her kıza 30 dakika kala benden teyit telefonu almadan harekete geçmemesini öğütlerim. | Open Subtitles | أخبر أي فتاه أخرج معها أننا لن نخرج... حتى تتلقى تأكيداً مني قبل 30 دقيقة من الموعد. |
Sana dokunmam için teyit vermen lazım. | Open Subtitles | أريد تأكيداً بأنني أستطيع أن المسكِ |
Sahadan doğrulama aldık. Kızınız on dakika önce kurşun yarasından hayatını kaybetti. | Open Subtitles | تلقينا تأكيداً من الميدان أنّ إبنتك توفيت قبل 10 دقائق جراء إصابة بطلق ناري. |
Hâlbuki 25 Temmuz 2010, Oslo'da bir basın toplantısında doğrulama, dolaylı bir şekilde Başbakan Jens Stoltenberg'dan geldi. | Open Subtitles | جاء تأكيداً غير مباشر ولكن من رئيس الوزراء جينس ستولتنبرغ ... فى مؤتمر صحفى فى أوسلو فى 25 يونيو 2010. |
Bunu televizyonda söylemeden önce doğrulama isterim! | Open Subtitles | سأود تأكيداً لذلك قبل أنأقولهاعلىالتلفاز! |
Emin ellerde olduğuna dair güvence istedin. Değil mi? | Open Subtitles | هل أردتما تأكيداً بوجوده في منزل جيد، صحيح؟ |
Bundan daha iyi bir güvence mi istiyorsun gerçekten? | Open Subtitles | أتريد شيئاً أكثر تأكيداً من هذا ؟ |
Bu sürede çekildiğinizi görmek için üç saat içinde, savaş gemilerinin çekildiğinin .uydu görüntüleriyle doğrulanmasını istiyoruz. | Open Subtitles | وحتى نصل لهذا الوقت نطلب تأكيداً بالقمر الصناعي خلال ثلاثة ساعات بأن أسطول حاملات الطائرات يقوم بالانسحاب الكامل |
Jack, az önce durumun doğrulanmasını aldık. | Open Subtitles | جاك) لقد تلقينا الان تأكيداً) للموقف |
Düşmanlarım ölmemi istiyorlar. Siz de onay vermemi istiyorsunuz. | Open Subtitles | أعدائي يريدونني ميتاً، أنت تطلبين مني أن أمنحهم تأكيداً. |
Onayımız geldi gibi. | Open Subtitles | هذا يبدو تأكيداً. |
Leo, az önce yerel bir TV kanalından Said'in ölümünü doğrulatmak isteyen bir telefon aldık. | Open Subtitles | لقد تلقينا استفساراً للتو من محطة تلفاز محلية يا (ليو) يُريدونَ تأكيداً على موتِ (سعيد) |