Ben doktor değilim ama tüm tıbbi geçmişlerini incelemeniz gerekiyor. | Open Subtitles | أنا لست طبيباً، ولكن لتلق نظرة على تاريخهم الطبي كاملاً |
Gidip yaşlı insanlarla zaman geçirmek ve onların hikayelerini dinleyip sözlü geçmişlerini kaydetmek istiyoruz. | TED | نريد أن نذهب ونقضي وقتا مع كبار السن ونسمع قصصهم ونقوم بتسجيل تاريخهم الشفهي. |
Ve tüm dünyanın biyerlerine zorla demokrasiyi tıkıştırmak yerine, belki batı, kendi tarih kitabından bir sayfa almalı ve bir model ve bugün sahip olduğunuz sistemleri yaratmanın çok sabır gerektirdiğini hatırlamalıdır. | TED | و بدلا من فرض الدمقراطية حول العالم ربما يجب على الغرب اخذ العبرة من تاريخهم و ان يتذكروا بأنه يتطلب الكثير من الصبر من اجل تطوير النماذج و الانظمة التي تمتلكونها اليوم |
Yeniden silme ile ilgili tarih yapmak istemiyorlar. İş için kötü | Open Subtitles | إنهم لا يريدون أن يطفو أي شيء من تاريخهم القديم على السطح ذاك أمر سيء من اجل العمل |
Eskiden marangozluk yaparlarmış mobilyacılarmış, geçmişleri koloni dönemine kadar gidiyor. | Open Subtitles | لقد كانوا نجارين، مشيدي أثاث، يعود تاريخهم إلى حقبة المستعمرات. |
geçmişlerini deşiyorum böylece geçmişe dönüp hayatlarını ve sunulan imkanları tartabiliyorlar. | TED | وأوجه تاريخهم ليجدوا مكانًا يعودوا إليه ويتأملوا حياتهم بكل احتمالاتها |
Çocuklarımız sadece tarihini görebilmek için seyahat etmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | أولادنا يجب أن يسافروا للخارج ليروا تاريخهم |
Avrupa Kupasını tarihlerinde ilk kez kazanmaktan sadece 45 dk uzaktalar. | Open Subtitles | 45دقيقة فقط تفصلهم عن الفوز بالبطولة للمرة الاولى في تاريخهم |
Medikal geçmişlerine bakmamıza gerek yok. | Open Subtitles | لا نحتاج لأن نرى تاريخهم الطبي. |
geçmişlerini şüphelininkiyle karşılaştırabiliriz. | Open Subtitles | و نجد التداخل، يمكننا مقارنة تاريخهم مع المجرم |
Michel onları ismen tanımakla kalmıyor ayrıca geçmişlerini ve sosyal konumların da biliyor. | Open Subtitles | لا يستطيع "ميشيل" معرفتهم ومعرفة أسمائهم وحسب لكن يعلم تاريخهم ومكانتهم الاجتماعية أيضًا |
geçmişlerini öğren, tamam? | Open Subtitles | قومي بدراسة تاريخهم حسنا؟ |
Bu yanlış tarih, gerçeği hatırlayan ve gerçeği arayan kişilerin kanıyla yazılmıştır. | Open Subtitles | تاريخهم الكاذب مكتوبً بدمَ, الذين لربما يتذكرون. وأولئك الذين يبحثون عن الحقيقة. إنخفظوا! |
L Charmed Ones biliyorum, l kendi tarih okudu. | Open Subtitles | أنا أعلم المسحورات لقد درست تاريخهم |
tarih arşivlerinde bu bilginin yer aldığını söylemişler | Open Subtitles | وقالوا أن ذلك في تاريخهم المحفوظ |
Normalde şu an nikahı kıyan kişi, çift hakkında geçmişleri hakkında bir şeyler söyler. | Open Subtitles | عادة هذا هو الجزء حيث في الصلاة يقدم كلمات البصيرة حول الزوجين، تاريخهم. |
Sonra geçmişleri neredeyse kesintiye uğramış. | Open Subtitles | وثم فجأه تاريخهم وبياناتهم توقفت تماما |
Bu delilik. Aralarında köklü geçmişe ve ilişkilerinin karmaşıklığına bakacak olursak... | Open Subtitles | أجل، بإعتبار تاريخهم الطويل وديناميكة العلاقات الشخصية المعقدة... |
Bunu anlamak için ilk önce onların evrimsel tarihini anlamamız gerekli. | Open Subtitles | و لفهمهم، علينا أولا أن نفهم تاريخهم التطوري. |
Arap dünyası için Osmanlı fethi tarihlerinde yeni bir sayfa açtı. | Open Subtitles | ،بالنسبة للعالم العربي فتح الفتح العثماني صفحة جديدة في تاريخهم |
İnsanlar, geçmişlerine ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | يحتاج الناس إلى تاريخهم. |
İnsanlar böcek açısından zengin tarihlerini tamamen unuttular. | TED | نسي الناس ببساطة تاريخهم المليء بالحشرات. |