| Bizden ayrılmayın. Dr. Kıyamet dünyanızı sarsacak. | Open Subtitles | لا تبتعدوا.. "الدكتور يوم الحساب" سيذهلكم |
| Fakat ayrılmayın. Gayet iyi gidiyorsunuz. | Open Subtitles | لا تبتعدوا ، جميعكم تبلون حسناً |
| Lütfen arabadan uzak durun, yoksa savunma önlemleri almak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | أرجو أن تبتعدوا عن السيارة أو سوف أضطر إلى إتخاذ تدابير دفاعية |
| Lütfen, kendi iyiliğiniz için, benden uzak durun! | Open Subtitles | رجاء ، من اجل سلامتكم يجب أن تبتعدوا عني |
| Çok yaklaşmayın. Uzaklaşmayın. | Open Subtitles | لا تقتربوا أكثر من اللازم ولا تبتعدوا أكثر من اللازم |
| Çok Uzaklaşmayın, buralarda kaybolmak çok kolaydır. | Open Subtitles | لا تبتعدوا كثيراً، فمن السهل الضياع هنا |
| Allah yolundan ayrılmayın. | Open Subtitles | لا تبتعدوا عن طريق الله. |
| Tekrar ediyorum, orada birbirinizden ayrılmayın. | Open Subtitles | واكرر لا تبتعدوا هناك |
| Bir yere ayrılmayın. | Open Subtitles | لا تبتعدوا |
| Bu da demektir ki, yolumuzdan uzak durun. | Open Subtitles | مما يعني إنه يجب عليكم أن تبتعدوا عن طريقي بحق الجحيم |
| Sana diyorum ki sen ve altında çalışan kimler varsa bizden uzak durun. | Open Subtitles | أنا أخبرك و أيضاً كانت القمامة التي تعمل معك أن تبتعدوا عنا بحق الجحيم |
| Tanrı bilir kaç kere sana ve ekibine Bodnar'dan uzak durun demiştim. | Open Subtitles | الرب يعلم أننى أخبرتك أنت و فريقك أن تبتعدوا عن بودنار |
| Lütfen yollardan uzak durun ve evlerinizde kalın. | Open Subtitles | نرجو أن تبتعدوا عن الشوارع وتبقوا في بيوتكم |
| - Çocuklar, kamyondan fazla Uzaklaşmayın. - Tamam, tamam. | Open Subtitles | يا أولاد ، لا تبتعدوا عن الشاحنة نعم نعم! |
| Uzaklaşmayın. Hızlı olacağız, tamam mı? | Open Subtitles | لا تبتعدوا سنتحرك بسرعة ، حسنا ؟ |
| - Çok Uzaklaşmayın çocuklar. | Open Subtitles | لا تبتعدوا |
| Bayım lütfen kıyıya fazla yaklaşmayın. | Open Subtitles | أرجو أن تبتعدوا عن الشاطئ! |