ويكيبيديا

    "تبحر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yelken
        
    • gemi
        
    • Tekne
        
    • yola
        
    • giden
        
    • gemiyi
        
    • denize
        
    • gemiler
        
    • Sararken
        
    Güçlü bir fırtınaya karşı yelken açtığında bir ileri bir geri gitmek zorundasın. TED عندما تبحر عكس الرياح فتقاومك، عليك تحريك قالبك للأمام والخلف، أمام وخلف.
    yelken açarken karşılaştığın direnişi gerçekten esirin yapmalısın. TED عليك في الواقع أن تلحق بالمقاومة عندما تأتي باتجاهك بينما تبحر.
    Peki bunun yerine balonları sürüklenmeye bırakıp istedikleri yere gitmeleri için yelken açmayı öğretsek olmaz mıydı? TED ماذا لو، بدل ذلك، نترك المناطيد تنجرف ونعلمّها كيف تبحر في الريح لتذهب حيث يجب عليها الذهاب؟
    Uluslararası hukuka göre bu gemi hangi bayrağı çektiyse o ülke hukukuna tabidir. Open Subtitles أستناداً الى القانون الدولي هذه السفينة تخضع لقانون الدولة التي تبحر تحت علمها
    Bir gün sana Tekne kullanmasını öğreteceğim. Open Subtitles عندما تكبر بالقدر الكافي سأعلمك كيف تبحر
    Flama taşımayan şu gemi, gelgitte yola çıkacak. Open Subtitles تلك السفينة التى لا تضع علماً تبحر مع المد
    Sakindeniz adlı gemide, kuzey rüzgarlarının eşliğinde Güneş tanrısı Ra'nın ülkesi Mısır'a giden uzun yolculuk başladı Open Subtitles مصحوبة بالريح القطبية تبحر ناباديليس تبدأ رحلة طويلة إلى مصر أرض رع ، إله الشمس
    Sahile indirdiğimizde yardım alabilir, gemiyi yeniden yüzdürebiliriz. Open Subtitles ربما حينما نصل إلـى الشاطــئ نستطيع الحصول على مساعدة ، تجعلها تبحر مجدداً
    Tıpkı ilk üçünü denize indirmeden dördüncü tekneyi yapman gibi. Open Subtitles مثل بناء القارب الرابع، وأنت لم تبحر بالقوارب الثلاثة الأولى
    Her hafta Boston'dan Golden Gate'e gemiler kalkıyor. Open Subtitles تبحر القوارب من بوسطن اسبوعيا متجهة الى البوابات الذهبية
    "Sararken güzellikler dört bir yanını Open Subtitles بينما تبحر فى البحر الضبابى
    Aslında çok sıkıcı bir iş, ama arada bir böyle güzel bir akşamda yelken açabilir ve çökmüş Open Subtitles بالطبع معظم العمل مقرف لكن بين الحين و الآخر، تستطيع أن تبحر فى مساء جميل كهذا
    Soyundan geriye kalanlarla birlikte Ölümsüz Topraklara yelken açtı. Open Subtitles إنها تبحر إلى أرض الخالدين بكل ما تبقى من عشيرتها
    O ölümsüz topraklara kalan akrabalarıyla birlikte yelken açtı Open Subtitles إنها تبحر إلى أرض الخالدين بكل ما تبقى من عشيرتها
    Soyundan geriye kalanlarla birlikte Ölümsüz Topraklara yelken açtı. Open Subtitles إنها تبحر إلى أرض الخالدين بكل ما تبقى من عشيرتها
    Ya hayalinde kadınla birlikte cennet kıyılara yelken açarsın, ya da ölmek için Siraküza'ya dönersin. Open Subtitles إما أن تبحر الى الجنة معفتاةاحلامك, اوتعودلسيراكيوسلتموت.
    İngiliz gemileri buradan imparatorluğumuzun en uç sınırlarına yelken açtı, 5 okyanusu dolaşıp, dünyanın dört bir yanını gezdi. Open Subtitles السفن البريطانية تبحر من هنا إلى الحدود القصوى لإمبراطوريتنا. تمخر عباب خمس محيطات وأربعة محاور في عالمنا.
    Tekne kullanmayı bilmek harika olmalı. Open Subtitles يجب ان يكون عظيما ان تعرف كيف تبحر
    gemi, planlandığı gibi yarın sabah yerine bu gece yola çıkıyor. Open Subtitles فالسفينة تبحر الليلة بدلاً من غداً صباحاً كما هو مخطط
    Kanada'ya giden ve ismi bir Fransız yüzme havuzundan gelen Hindistanlı bir çocuk var. Open Subtitles على متن سفينة يابانية محملة بالحيوانات، تبحر لكندا
    gemiyi açığa götürüp, kalan petrolle havaya uçuracaktık. Open Subtitles نحن كان من المقرر أن تبحر السفينة مرة أخرى إلى البحر وتهب عليه مع النفط حافظنا.
    Ulağı götürmek için Calais'de bekliyor. Salı gece yarısı denize açılacak. Open Subtitles لتأخذ المبعوث لإنكلترا انها تبحر منتصف ليل الثلاثاء
    gemiler gibi gökyüzünde süzülüyor turnalar, Open Subtitles طيور الكركية كالسفن. تبحر في السماء.
    "Sararken güzellikler dört bir yanını Open Subtitles بينما تبحر فى البحر الضبابى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد