ويكيبيديا

    "تبرئته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • beraat
        
    • temize
        
    • suçlu
        
    • aklandı
        
    • Masum olduğu
        
    Ancak Sin, cinayete teşvik suçlamalarından her seferinde beraat etti. Open Subtitles و كل مرة يتهم فيها بالتحريض على القتل يتم تبرئته
    Kurbanlarının cesetlerini çıkarttırdı, ve her seferinde, müvekkili beraat etti. Open Subtitles قام بإستخراج جثث ضحاياه وفي كل مرة موكله يتم تبرئته
    Jennifer Conover (Charlie Crews'ın eski eşi) Ve suçlamalardan beraat ettiğinde Siz nasıl hissettiniz? Open Subtitles وكيف شعرتي عندما علمتي بأنه ستتم تبرئته ؟
    O zamandan bu yana, bene hayatımı onun ismini temize çıkarmaya adadım. Open Subtitles منذُ ذلك الحين، لقد كرستُ حياتي إلى تبرئته
    Ve adını temize çıkarabilecek tek kişi konuşmaya korkan bir hanım evladıdı velet. Open Subtitles وفقط شاهد واحد بإمكانه تبرئته وهو طفل جبان يخاف التقدم
    Eldivenler sığmasın, suçlu bulunmasın. Open Subtitles طالما أنها ليست بمقاسه، يجب تبرئته.
    21 cinayet suçlamasından da aklandı ve hastalığı için düzgün tedavi görmesini sağlayacağız. Open Subtitles لقد تم تبرئته من جميع تهم القتل الـ21، ونحن سنعطيه العلاج المناسب لمرضه العقلي.
    Burada olacağını umduğum oldu. Masum olduğu anlaşıldı. Open Subtitles ما أتمنى أن يحدث هنا تمت تبرئته
    - Tecavüz davası varmış fakat geçen hafta beraat etmiş. Open Subtitles تمت تبرئته من تهم الاعتداء والاغتصاب الأسبوع الماضي
    JPL'de ki işinden ayrıldıktan kısa bir süre sonra kazara adam öldürmek suçundan beraat etmiş. Open Subtitles لقد تركت مختبر دفع الصواريخ بعد فترة قصيرة من تبرئته من تهمة القتل بغير قصد
    Eğer onu beraat ettirirseniz herkese şöyle deme hakkını vereceksiniz: Open Subtitles ولكن اذا تمت تبرئته من هذا انتم تعطون التصريح لكل شخص يقول
    Aslında, tüm suçlamalardan beraat etti ve kulübü geri aldı. Open Subtitles في الواقع تمت تبرئته وأُعيد إلى النادي
    beraat ederse, Horatio velayetini alacak galiba. Open Subtitles حسناً أعتقد إذا تمت تبرئته هوريشيو " سيحصل على حضانته "
    beraat ettiğinde. Open Subtitles بعد أن تمت تبرئته من تهمة الابتزاز
    Yani masumiyetini ispatlamamızı isteyen adam onu temize çıkaracak tek adamı öldürdü. Open Subtitles إذا فالرجل الذي طلب منا إثبات برائته... قتل الرجل الذي يستطيع تبرئته.
    Herhangi bir katılımdan temize çıkmadı ama bölge savcısı bir suçlama getirmiyor. Open Subtitles لم يقع تبرئته من أيّ تورّط لكنّ مدّعي المقاطعة العام لن يوجّه أيّ تهم
    Adam üç kez soruşturuldu ve temize çıktı. Open Subtitles بعيداً عن هذا، تم التحقيق مع الرجل 3 مرات وتمت تبرئته في الثلاث مرات وفي واشنطن ...
    Hayır... ama... eminim temize çıkacaktır. Open Subtitles لا ولكن أنا متأكدة أنه سيتم تبرئته
    Onu temize çıkaracak yeni bir kanıtımız var. Open Subtitles يوجد دليل جديد قد يستطيع تبرئته.
    Eldivenler sığmasın, suçlu bulunmasın. Open Subtitles طالما أنها ليست بمقاسه، يجب تبرئته.
    Sizin dava jüri kararıyla sonuçlandı ve kendisi tamamen aklandı. Open Subtitles أحيلت القضية على طول الطريق لجنة التحكيم. تمت تبرئته.
    Burada olacağını umduğum oldu. Masum olduğu anlaşıldı. Open Subtitles ما أتمنى أن يحدث هنا تمت تبرئته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد