ويكيبيديا

    "تبرد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • soğumadan
        
    • soğuyor
        
    • havalı
        
    • soğumasını
        
    • soğuduğunda
        
    • soğuk
        
    • soğuması
        
    • soğumaya
        
    • soğusun
        
    • Soğuyana
        
    • soğuyan
        
    • soğutuyor
        
    • soğuyacak
        
    • soğumamış
        
    • soğuyarak
        
    Ben bunu yapmam! Ama Boolie daha cesedim soğumadan bir bakıcı tutar. Open Subtitles بالتأكيد لن أحضى بذلك،سيضعني بولي في العناية الأبدية قبل أن تبرد جثتي
    Cesedi soğumadan... haritayla birlikte onu Anantnag'a götürün. Open Subtitles خذ الجثة قبل أن تبرد جثته خذها مع الخريطة إلى أناتانج
    Onu sıkıştırdığınızda, plazma, sıkıştırma hızından daha hızlı bir şekilde soğuyor. Yani, sıkıştırmaya çalışıyorsunuz, fakat plazma soğuyor da soğuyor, ve kesinlikle hiç bir şey yapmıyor. TED إذا حينما تضغط على هذا، تبرد البلازما أسرع من سرعة الضغط، لذا فأنت تحاول ضغطه، لكن البلازما تبرد وتبرد وتبرد وبعدها لا تفعل شيئا على الإطلاق.
    Sahip, zırh parçaları gittikçe soğuyor, ve sandığınızın aksine, yapmam gereken başka işler var. Open Subtitles مُعلمى, لزقة جروح الذخيرة تبرد وعلى خلاف ما تعتقد فأن لدى اشياء اخرى لافعلها
    Senin bodylerinden birini ödünç alırsam senin kadar havalı olur muyum? Open Subtitles يمكننىاناستعيرهذاالقميص حتى اراك وانت تبرد ؟
    Motorun soğumasını bekleriz yeter. Gerçekten çok teşekkürler. Open Subtitles سنتركها تبرد قليلاً شكراً، نحن نقدر لك ذلك
    Bu soğuduğunda elimizde kurşun bir tuğla olacak. Open Subtitles حسناً عندما تبرد سنحصل على قطعة من الرصاص
    Buzlukta soğuk şampanya var. Open Subtitles لقد وضعت بعض الشمبانيا كي تبرد في صندوق الثلج.
    Oldukça sıcak. Aslında, size onarımın nasıl çalıştığını göstermeden önce biraz daha soğuması gerekli. TED في الحقيقة، يجب أن تبرد أولاً قبل أن استعرض عليكم النتائج العلاجية
    Pencere pervazında soğumaya bırakılmış bir turta düşünün. TED فكروا في فطيرة تبرد على عتبة إحدى النوافذ.
    İzninizle soğumadan önce makroyu yükleyip tuşlamayı düşünüyorum. Open Subtitles لذا أرجو منك السماح لى أن أفعّل برنامج النقل و أتصل بأتلانتس قبل أن تبرد
    Onlar, soğumadan önce daha sıcak hâle gelen çok az şeyden biridir. Open Subtitles إنها أحد الأشياء القليلة حولنا التى تسخن بينما تبرد
    Anne, senin için sorun değilse, yemeğimi soğumadan yemek istiyorum. Open Subtitles أمى ،إذا لم تمانعين ،سآكل وجبتى قبل أن تبرد
    Dünya aslında soğuyor hem de 2002'den beri soğuyor. Open Subtitles كلا ، النقاش لم ينته بعد الكرة الأرضية في الواقع تبرد وكانت تبرد منذ عام 2002
    İçinden bir sürü şey çıkan bir nokta var, bu nokta güneşin altındayken ısınıyor, arka tarafta kaldığında ise soğuyor. TED فمن الواضح أن هناك بقعة محددة تخرج منها كل هذه الأشياء؛ حيث تسخن تحت تأثير الشمس، ومن ثم تبرد عندما تصبح على الجانب الآخر.
    Haydi yürü. Pizzalar soğuyor. Open Subtitles هيا إذْهبُ فالبيتزا قاربت أن تبرد
    Al, o havalı v yaka tişörtü ve lekeli pijama altını giyip de seni istemememi bekleyemezsin. Open Subtitles القاعدة، لا يمكنك ارتداء أن تبرد الخامس الرقبة تي شيرت... ... وتلك قيعان بيجامة الملون وتتوقع مني لا اريد منك.
    ...hem kahveniz soğusun istemem. Kahvenizi çok beğenirim. Open Subtitles أنا لا أريد لقهوتك أن تبرد أيضا أنا أحب قهوتك
    Soğuyana kadar çalkalanır ve büyük ince bir limon dilimiyle servis edilir. Open Subtitles تُرَجُّ جيداً حتى تبرد للغاية ثم تُقدَّم مع شريحة رقيقة كبيرة من قشر الليمون
    Okuma yazma öğrenen çocuklar. Pencerede soğuyan turtalar. Open Subtitles المصابين في ركبتهم وتهجأ "فول" وفطائر تبرد برفق على النافذة
    Uzun ve modern görünümlü burunları, soludukları havayı nemlendiriyor ve soğutuyor. Open Subtitles أنوف طويلة ذات مظهر حديث, تبرد وتبلل الهواء الذي يستنشقونه
    Arjun'la cehenneme git. Bunu yap, yoksa soğuyacak. Open Subtitles اللعنة على آرجون ــ تناول هذه قبل أن تبرد
    Henüz soğumamış olan üç derece Open Subtitles الدرجات الثلاث التي لم تبرد بعد
    Kraterin bir tarafında boşalıp soğuyarak koyu bir kabuk oluşturuyor. Open Subtitles إنها تتدفق على جانبٍ واحد من الفوّهة وتكّون غلافاً داكناً حالما تبرد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد