Sadece bir tek şey kaldı. | Open Subtitles | لقد انتهيت من وضع أساسيات القصة لكن تبقى شيء واحد فقط |
Sanırım yapacak tek bir şey kaldı! | Open Subtitles | حسنًا، أظن أنه تبقى شيء واحد لفعله |
Yani geriye yapacak tek bir şey kaldı. | Open Subtitles | هذا يعني لقد تبقى شيء واحد لفعله |
Geriye yapılacak tek şey kalmıştı. | Open Subtitles | تبقى شيء واحد فقط لتفعليه |
Geriye yapılacak tek şey kalmıştı. | Open Subtitles | تبقى شيء واحد فقط لتفعليه |
Senaryodan mı hoşlandınız? Ona söylemediğin bir şey kaldı mı? | Open Subtitles | هل تبقى شيء لم تخبره به ؟ |
Halletmemiz gereken son bir şey kaldı. | Open Subtitles | فقط تبقى شيء واحد لتنظيفه |
Artık geriye tek bir şey kaldı Paul. | Open Subtitles | تبقى شيء واحد لنفعله, بول. |
Bir şey kaldı. | Open Subtitles | تبقى شيء واحد |