İki yumurta yumurtlayan Eudyptes pengueni ikisine de şöyle bir bakıp daha küçük olan yumurtayı yuvadan atar, böylece daha büyük yumurtada olan daha sağlıklı yavrusuna odaklanabilir. | TED | البطريق ذو العرف تبيض بيضتين ثم تتفحصها جيدا ثم تخرج الأصغر من العش، لتركز أفضل على صغيرها القوي في القشرة الأكبر. |
Oğlunuz onlar için altın yumurtlayan kaz değil mi? | Open Subtitles | أليس هو الدجاجة التي تبيض ذهباً بالنسبة له ؟ |
Altın yumurtlayan tavuğu kazıklamış oldu. | Open Subtitles | حسناً, لقد قتل الدجاجة التي تبيض له ذهباً الآن |
Kostümler, fotoğraf çekimleri diş beyazlatma. | Open Subtitles | هناك اختيار الملابس ,والتسوق للصور تبيض الاسنان |
Ya da altın yumurta bekliyorsa kazı neden yumurtlamadan kessin? | Open Subtitles | أو اذا كان يأمل فى بيضة ذهبية فلماذا يقتل الأوزة قبل أن تبيض ؟ |
Tavuklar her zaman kümeste yumurtlarlar. | Open Subtitles | انثى الطيور تبيض منذ الازل - . . |
Teksasta biz buna para aklama diyoruz. | Open Subtitles | في "تكساس" نسمي هذا تبيض أموال |
Günahlarınız sizi kana boyamış bile olsa kar gibi ak pak olacaksınız. | Open Subtitles | إن كانت خطاياكم كالقرمز تبيض كالثلج" (سفر أشعياء، الاصحاح الأول) |
Altın yumurtlayan tavuğunuz olsa sikimde değil. | Open Subtitles | لا أهتم حتى لو كانت عندك دجاجة تبيض ذهباً |
Ben... senin için altın yumurtlayan bir tavuk gibiyim. | Open Subtitles | الدجاجة التي تبيض .. البيض الذهبي من أجلك |
Bir kerelik bir şeydi, ve sonra sen altın yumurtlayan tavuğa dönüştün ...ve sonra tavuk da sana ne söylediysem öyle bir şeye dönüştü. | Open Subtitles | إنّهُ أمر يحدثُ مرّة واحدة، وبعد ذلك أنت تحوّلت إلى الإوزّة التّي تبيض بيضاً ذهبيّاً وبعدها إلى الإوزة الّتي تبيضُ كلَّ ما أخبره إيّاها. |
Altın yumurtlayan Rus kazını öldürecek kadar aptal değilim. | Open Subtitles | أنا لست غبيًا لأقتل الأوزة الروسية التي تبيض بيضًا من الذهب |
Altın yumurtlayan tavuğu pişirmiş olurdun. | Open Subtitles | هل يمكن طهي الأوزة التي تبيض ذهبا |
Yoksa altın yumurtlayan kazdan mı? | Open Subtitles | أم كانت الإوزّة التي تبيض ذهبًا ؟ |
"14 tavuk, 30 gün boyunca günde 1 yumurta yaparsa, kaç düzine yumurta eder ve satacak kaç yumurta vardır?" | Open Subtitles | إن ال 14 دجاجة تبيض بيضة فى الشهر كم بيضة تبيضها الدستة و كم ستربح إذا قمت ببيعهم ؟ |
Birazcık anal beyazlatma haricinde tabii. | Open Subtitles | وبصرف النظر عن ، كما تعلم تبيض الشرج قليلا |
Onları yumurtlamadan önce bulmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نجدها قبل أن تبيض |
Tavuklar her zaman kümeste yumurtlarlar. | Open Subtitles | انثى الطيور تبيض منذ الازل - . . |
Teksasta biz buna para aklama diyoruz. | Open Subtitles | في "تكساس" نسمي هذا تبيض أموال |
Elleriniz kırmız böceği gibi kızıl olsa da yapağı gibi bembeyaz olacak Kar gibi ak pak olacaksınız. | Open Subtitles | "إن كانت حمراء كالدودي تصير كالصوف، تبيض كالثلج (سفر أشعياء، الاصحاح الأول) |