ويكيبيديا

    "تتجادلان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tartıştığınızı
        
    • tartışıyordunuz
        
    • tartışırken
        
    • kavga ettiğinizi
        
    • tartıştınız
        
    • tartışıyormuşsunuz
        
    Çünkü geçen sabah tartıştığınızı gören bir tanığım var. Open Subtitles لأنّ لديّ شاهد عيان الذين شاهدكما تتجادلان صباح الأمس
    Eve geldiğimde, babamla tartıştığınızı gördüm. Open Subtitles أتيت إلى البيت لأراكَ أنت و أبي ، تتجادلان.
    O sırada siz ikiniz hâlâ son Dramamine'i kim içecek diye tartışıyordunuz. Open Subtitles بينمت كنتما أنتما الإثنان تتجادلان حول اخر رقعة دراماماين
    Bir konuda bana doğruyu söyleyip söylememeniz gerektiğini tartışıyordunuz ve ne olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles لقد كنتما تتجادلان عما إذا كان يجدر بكما أو لا تُخبراني الحقيقة بشأن أمر ما و أود أن أعلمَ ما هذا الأمر؟
    - "Hayır" diyorsun ama ikinizin orada tartışırken ki fotoğraflarınız var. Open Subtitles هل ستقول لا بينما لدي صورة لكما انتم الاثنين تتجادلان هنا ؟
    Sonunda babamla senin neden bu kadar kavga ettiğinizi anladım. Open Subtitles أتعلم، عرفت أخيراً لماذا أنت و أبي كنتما تتجادلان كثيراً
    Geçen gece yemekte ikiniz ne konuda tartıştınız? Open Subtitles ما الذي كنتما تتجادلان حوله في العشاء بتلك الليلة؟
    Son görüldüğünüzde tartışıyormuşsunuz. Open Subtitles نعم, حسناً, آخر مرة كنتما معاً كنتما تتجادلان
    Herkes ikinizin bütün akşam tartıştığınızı söylüyor. Open Subtitles الجميع يقولون أنهم سمعوا أصواتكما أنتما الاثنان تتجادلان طوال الليل
    Camdan tartıştığınızı gördüm. Open Subtitles رايتكما تتجادلان عبر النافذة.
    Siz ve Bay Cross'un dün tartıştığınızı kabul ediyorsunuz? Open Subtitles تعترف أنك و السيد (كروس كنتما تتجادلان بالأمس؟
    Bak, para hakkında tartıştığınızı duydum. Open Subtitles -أنصت، سمعت بأنّكما تتجادلان بشأن المال
    O gece biz gelmeden önce kulüpte Laurel Harrison'la ne tartışıyordunuz? Open Subtitles تتجادلان بشأنه في النادي قبل قدومنا إليكن؟ لا أتذكر
    Aslında neyi tartışıyordunuz? Open Subtitles ما الذي كنتما تتجادلان حوله حقاً؟
    Yani, Thorne'un çalışmasını taklit ediyordun. Bu nedenle tartışıyordunuz. Open Subtitles كنت تزوّر عمل (ثورن) إذاً لهذا السبب كنتما تتجادلان
    Babamla tartışıyordunuz. Open Subtitles أنتَ و أبي كنتما تتجادلان.
    Bu sabah siz tartışırken başıboş bırakılacağımızı anlamıştım. Open Subtitles بالطريقة التي كنتما تتجادلان فيها هذا الصباح، توقعتُ أننا سنُخالف القانون منذ مضي ساعات.
    Bir tetikçi tuttun. Hibbing'in ölmesini istedin. Sizi tartışırken gördüm. Open Subtitles لقد أستأجرتى قاتل مأجور لقتل (هيبينغ) ، رأيتكما تتجادلان
    Siz Danny ile tartışırken gizlice son teklif ben yazdım. Open Subtitles عندما كنتَ انتَ و (داني) تتجادلان تسللتُ وقمتُ بالمزايدة
    Yaşadığımız yer hakkında kavga ettiğinizi duydum. Annem ayrılmak istedi. Open Subtitles سمعتكما تتجادلان بشأن مكان عيشنا- أمي أرادت الرحيل
    - kavga ettiğinizi görmek istemiyorum. - Kavga mı? Open Subtitles -أنا فقط أكره رؤيتكم تتجادلان يا رفاق
    Ne sebeple tartıştınız? Open Subtitles {\pos(190,200)} عن أي شيء كنتما تتجادلان بشأنه ؟
    Evet polis merkezindeki memur ile konuştum baskı yaptığını duymadığını söyledi ama sen ve Gemma Joshua diye biriyle ilgili tartışıyormuşsunuz. Open Subtitles أجل، لقد تحدثت للتو مع موظفة الإستقبال في المخفر 27 ولم تسمع أيّ شيء يخص العصبية لكنها قالت أنكِ و (جيما) كنتما (تتجادلان بشأن رجل يدعى (جوشوا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد