ويكيبيديا

    "تتدفق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • akıyor
        
    • akar
        
    • akıp
        
    • aksın
        
    • akan
        
    • akışı
        
    • akacak
        
    • akarken
        
    • akışını
        
    • aktığı
        
    • geçişini
        
    • akmasına
        
    • akın
        
    • nehir
        
    • nehirler
        
    'Yalnız', para nasıl da akıyor görmelisin. Open Subtitles أيها الوحيد ، يجب أن ترى كيف تتدفق النقود
    Çimler yeşeriyor, ağaçlar dallarını salıyor, ve nehirler akıyor. Open Subtitles العشب ينمو والأشجار تمد فروعها والأنهار تتدفق
    Benzer bir biçimde, kontrol de sahiplik ağı içinde akar ve düğümlerde birikir. TED فعلى نحو مشابه، السيطرة تتدفق في شبكات الملكية و تتكدس في العقد.
    Yaşayan her şeyin arasında akıp giden bir enerji ağı ile ilgili konuşuyor. Open Subtitles .. تتحدث عن شبكة من الطاقة التي تتدفق في جميع الكائنات الحية
    Tahmin edilemez olmalısın, şuuraltınla dövüşmelisin, bırak hamlelerin içsel ruhundan aksın.. Open Subtitles اصبح التنبؤ بها، أضرب من عقلك اللاشعوري دع حركاتك تتدفق من جوهرك الفردي
    Küçük kasabamızın içinde akan nehrin soğuk sularında yüzmeye gittik. TED سبحنا معًا في مياه النهر الباردة التي تتدفق عبر مدينتنا.
    Ve tüm bu satırlar içinde yapılanmamış bir dil akışı var. TED وبطبيعة الحال ، من خلال كل من هذه الخطوط تتدفق لغة غير منظمة.
    Yaşam, zamanla korumaya alınmış bir bölgeye akıyor. Open Subtitles تيارات الحياة تتدفق عبر الأراضي متوقفة في الزمان
    İşler iyi gidiyor. Para akıyor. Open Subtitles الكازينو يحقق نجاحاً كبيراً,كل هذة الأموال تتدفق علية
    bütün enerji büyük mıknatısa göre akıyor. Open Subtitles الطاقة كلها تتدفق حسب قوة المغناطيس العملاق
    Aynı zamanda bu vadi, bir havza özelliği taşır, yaylalardan havzaya... ...tortu taşıyan ve orada yaşayan hayvanların kemiklerini sürükleyen nehirler akar. TED إنه حوض، والأنهار تتدفق من المرتفعات إلى الحوض، تحمل الترسبات، وتتخللها عظام الحيوانات التي عاشت هناك.
    Bu deltanın suyu Mobile Koy'una akar ve nihayet Meksika Körfezi'ne ulaşır. TED وهذا الدلتا تتدفق مياهها إلى خليج الموبايل وأخيرا إلى خليج المكسيك
    Onların parası masalardan... parmaklıkların arkasındaki kasalarımıza... kumarhanenin en kutsal odasına akar. Open Subtitles و اموالهم تتدفق من الموائد إلى صناديقنا عن طريق الخزينة إلى أكثر الحجرات قدسيةً في الكازينو
    Yaşam gücüm, resmen vücudumdan akıp sana geçiyor. Open Subtitles قوة حياتي تتدفق حرفياً من جسدي الى داخلكِ
    Yaşam gücüm, resmen vücudumdan akıp sana geçiyor. Open Subtitles قوة حياتي تتدفق حرفياً من جسدي الى داخلكِ
    Aşkın kanı aksın ve ışığı hızlansın. Open Subtitles تعويذة : اجعل الدماء إلى الحُب تتدفق وتُسرع باعادة ضياء المحبوب
    Bu derede akan su, tıpkı insan vücudunda akan enerjiye benzer. Open Subtitles الماء يتدفق في هذا الجدول مثل الطاقة التي تتدفق في جسدك
    Tecrübe ettiğimiz herhangi bir şeydekinden gram başına bir saniyede daha fazla enerji akışı olur. TED هناك طاقة تتدفق عبرها في الغرام في الثانية، أكثر من أي شيء قد تسنت لنا تجربته.
    Yoksa federal vergi muafiyetinin yarısından fazlası nasıl en zengin Amerikalıların yüzde beşine akacak? TED و إلا كيف أن أكثر من نصف الإعفاءات الضريبية الاتحادية تتدفق إلى الخمسة بالمئة الأكثر ثراءً بين الأمريكين؟
    Bilmek istiyordum: Nasıl oluyordu da hayatımız boyunca damarlarımızda kan durmadan akarken, koca şehirlerimiz her gün tıkanıyordu? TED أردت أن أعرف: لم تتدفق الدماء في أوردتنا معظم حياتنا دون مشاكل، وتتعرض مددنا الكبرى للانسداد والازدحام بشكل يومي؟
    Enerji akışını sağlam tutmaya çalıştım ama giderek düştüğünü hissediyorum. Open Subtitles , حاولت أن أبقي طاقتها تتدفق لكن يمكنني الأحساس بأحتضارها
    Bu, şekerlerin köklerden mantarsı iplikçiklere doğru aktığı anlamına gelir. TED ويعني هذا أن السكريات تتدفق من جذور الأشجار إلى الخيوط الفطرية.
    - Yap ve gücümün sana geçişini hisset! Open Subtitles -أفعليها ! وأشعري بقواي تتدفق بداخلكِ!
    Saf kozmik enerjinin akmasına izin ver. Open Subtitles دع الطاقة الكونية النقية تتدفق
    Aç çiftçiler yemek bulabilmek için şehre akın ediyor. Open Subtitles تجويع الفلاحين تتدفق الى المدينة بحثا عن الطعام.
    En kurak dönemini yaşayan ovalar uzak topraklardan gelen nehir yatakları sayesinde tatlı suyla buluşuyor. Open Subtitles على نحو مذهل، عندما تكون السهول في أقصى جفافها تتدفق المياه العذبة من أرض بعيدة داخل قيعان الأنهار الجافّة
    nehirler aktıkça, dağlardan denizlere materyalleri taşıdıkça, bazen kum, kil ve kaya taneleri toprakta sıkışıp kalıyor. TED لذا عندما تتدفق الأنهار، وهي تجرف المواد من الجبال إلى البحر، تلتصق أحياناً أجزاء من الرمل، والطين والصخور في الأرضية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد