| Bu nedenle, bu savaşı sadece doktorlara ve hemşirelere bırakmayın. | TED | لذا لا تتركوا هذه الامور للاختصاصيين .. ولا للاطباء .. ولا للممرضات |
| Fazla cephane ve el bombalarını toplayın. Düşmana hiçbir şey bırakmayın. | Open Subtitles | اجمعوا ذخيرتكم و معداتكم ولا تتركوا شيئا للفيتناميين |
| Bu zor zamanları yaşarken sizler elimi son ana kadar bırakmadınız. | Open Subtitles | في هذا الموقف الصعب، ،بالرغم من كُل هذا .لمْ تتركوا يدي |
| Onu öylece bırakın. Daha sonra temizlerim. | Open Subtitles | يمكنكم ان تتركوا هذا ، و سأقوم بتنظيفه لاحقاً |
| İnsan güzel görünmek istiyor, iyi bir ilk intiba bırakmak istiyor. | Open Subtitles | تريدون ان تبدوا بشكل حسن تريدون ان تتركوا انطباعا اوليا جيدا |
| Şartlı tahliye olduğunuz için, eyaleti terk edemediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انة تحت الافراج المشروط غير مصرح لكم ان تتركوا الولاية |
| Ve siz şapşallar tüm o tamir işlerini bitirmeden kafesten çıkmayın. | Open Subtitles | وأنتم أيها الأغبياء لا تتركوا هذا المكان قبل أن تنهوا التصليحات |
| Kimse arkada kalmayacak. | Open Subtitles | لا تتركوا أحدا خلفكم |
| Bize, sizi öldürmekten başka çare bırakmıyorsunuz. | Open Subtitles | لم تتركوا لنا خيار آخر... إلا أن ننسفكم. |
| Yiyecekleri evin içinde bile olsa, asla açıkta bırakmayın. | Open Subtitles | لا تتركوا طعاماً مكشوفاً أبداً، لا حتى داخل البيت |
| Her şeyinizi yanınıza alın. Eşyalarınızı otobüste bırakmayın. | Open Subtitles | خذوا كل شيء من الحافلة ، لا تتركوا أشياءكم خلفكم |
| Bulmayı istediğiniz Yüce Tanrı'yı sakın bırakmayın. | Open Subtitles | فلا تتركوا الرب العلي يجدكم فشلتم بالاختبار |
| Son bir hatırlatma, lütfen çöplerinizi koltuğun altında bırakmayın çünkü kimse çevreyi kirletenleri sevmez. | Open Subtitles | تذكير أخير، من فضلكم لا تتركوا نفاياتكم تحت مقاعدكم لأن لا يحب يحب الأناس التي تلقي نفاياتها في أي مكان. |
| Sonraki yoklama iki saat sonra. İz bırakmayın. | Open Subtitles | فحص عدد السجناء القادم خلال ساعتين لا تتركوا أي أثر |
| - Meksikalılara bir şey bırakmayın! | Open Subtitles | إحرقوه بسرعه لا تتركوا شيئا للمكسيكيين |
| Bana başka seçenek bırakmadınız sizi daha samimi bir ortamda tanımaya çalışacağım. | Open Subtitles | لم تتركوا لي أي خيار عدا التعرف بكم بودية أكثر |
| Pekâlâ, bana başka seçenek bırakmadınız. | Open Subtitles | حسناً، لم تتركوا لي خياراً آخر |
| Şu anda telefona cevap veremiyorum. Lütfen mesaj bırakın." | Open Subtitles | لا أستطيع الرد على مكالمتكم الآن أرجو أن تتركوا لي رسالة |
| Twist, siz gülün sapı ile oynarken koyunların başına köpekleri bırakmak için para almıyordunuz! | Open Subtitles | تويست انتم لم تقبضوا مني نقود من أجل أن تتركوا الكلاب ترعي الغنم و تغرقوا أنتم في العسل |
| Hepiniz büyük tehlikedesiniz! Hemen binayı terk etmelisiniz! | Open Subtitles | كلكم فى خطر كبير يجب أن تتركوا البناء الأن |
| Dışarıda başka gruplar var. Buradan çıkmayın. | Open Subtitles | هناك مجموعات أخرى لذا لا تتركوا هذا المكان |
| Kaldırılmadık taş kalmayacak. | Open Subtitles | لا تتركوا صخرة غير مفتشة " أوجي " ؟ |
| O halde bize başka seçenek bırakmıyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً أنتم لم تتركوا لنا خياراً. |
| Ayrıca Başrahip kibarca sizden silahlarınızı dışarıda bırakmanızı rica etti. | Open Subtitles | وقد طلب ايضا بأدب بأن تتركوا الاسلحة بالخارج |
| Suikastçıların kaçmasına izin vermeyin. Canlı yakalayın. | Open Subtitles | لا تتركوا القتله يهربون إقبضوا عليهم أحياء. |
| Nasıl olurda gecenin ortasında bir bayanı yalnız bırakabilirsiniz? | Open Subtitles | كيف يمكن لكم تتركوا فتاة جميلة وحدها في الليل ؟ |
| Ama gelin ve damat için yer bırakmayı unutmayın. | Open Subtitles | ولكن لا تنسوا أن تتركوا مساحة كافية للعريس و العروس |
| Kamera ekipmanlarını buraya bırakmanız gerekecek. | Open Subtitles | عليكم أن تتركوا معدات الكاميرا معي |
| Ama kulaklığınızı çıkardığınızda o kimliği masaya bırakmalısınız. | Open Subtitles | ولكن يجب ان تتركوا الأمر عند مكتبكم لحظة خلعكم لسماعة الرأس |