Bay Hall, kanser hücreleri çok hızlı çoğalıyor. | Open Subtitles | سيد هال الخلايا السرطانية تتضاعف بسرعة كبيرة |
Mikrop her 30 ve 45 dakika arasında çoğalıyor. | Open Subtitles | هذه السلالة تتضاعف كل 30 او 45 دقيقة |
Yollardaki arabaların sayısı iki, üç hatta dört katına çıkarsa ne olur? | TED | ماذا سيحصل عندما تتضاعف اعداد المركبات في الطريق مرتان وثلاثة, او ربما اربعة اضعاف؟ |
Bugün en pahalı hastalık o ve masrafların 1946-64 doğumlu nesil yaşlandıkça 2050'de beş katına çıkacağı tahmin ediliyor. | TED | واليوم هو أكثر الأمراض تكلفة، ومتوقع أن تتضاعف تكلفته خمس مرات في 2050 حينما يكبر جيل الخمسينيات. |
-- Bu çalışmada görüldüğü üzere başarım puanları neredeyse ikiye katlanıyor. | TED | مثلاً، يمكننا رؤية أن درجة الإنجاز تتضاعف تقريباً في تجربة محددة. |
Beyin hakkında edindiğimiz verilerin miktarı sinir bilimi sayesinde her sene iki kat artıyor. | TED | وكمية المعلومات التى نحصل عليها عن الدماغ من علم الأعصاب تتضاعف كل سنة. |
Ama ben şahsen gördüm ki, kulak verdiğimizde, kat kat çoğalacaklar. | TED | بل لقد رأيت بأم عيني أنه إذا فعلنا ذلك ، سوف تتضاعف. |
Bu hücre çoğalıp etrafındaki hücreleri kendi mükemmel kopyaları ile değiştiriyor. | Open Subtitles | يمكن لهذهِ الخلية أن تتضاعف, لتحل محل الخلايا مع نسخٍ مثالية |
Hız treninin kuvvetli şartları altında, yer çekiminin etkisi katlanır. | TED | وبسبب العوامل الشديدة في الأفعوانة فإن آثار الجاذبية تتضاعف. |
Üzerlerine su atınca çoğalan yaratıklar gibi mi? | Open Subtitles | مثل المزحة تلك حول المخلوقات التي تتضاعف حين أن ترمي الماء عليها؟ |
Argenteum kanında çoğalıyor, tıpkı kanser gibi. | Open Subtitles | الفضّة تتضاعف في دمائها مثل السرطان |
Penisilin sporların çoğalıyor. Keşke bunu daha erken akıl etseymişiz. | Open Subtitles | تتضاعف جراثيم البنسيلين |
Ve şimdi hisse senetlerinin sonraki birkaç yılda iki katına çıkacağı öngörülüyor. | TED | والآن من المتوقع أن تتضاعف مبيعاتهم في السنوات القليلة القادمة. |
ve böylece verimliliği iki katına çıkararak % 60'lık bir dahili geri dönüşüm sağlanabilir. | TED | و بهذا تتضاعف الكفاءة مع 60 في المائة من معدل العائد الداخلي |
Ve bu miktarın önümüzdeki 40 yıl içinde ikiye katlanması bekleniyor. | TED | ويتوقع أن تتضاعف هذه الكمية خلال ال40 عاماً القادمة. |
Önce ikiye katlanıyor, iki dörde, dört sekize, bu şekilde devam ederek 200 milyon milyar hücreye ulaşıyor ve yetişkin bedenimiz oluşuyor. | TED | ثم تتضاعف الخلية إلى اثنتين، ثم إلى أربعة، ثم إلى ثمانية، وهكذا دواليك، لتكوين المئتي مليون مليار خلية، التي تشكل أجسادنا البالغة. |
Her tür beyin taramanın boyutsal çözünürlüğü her sene iki kat artıyor. | TED | دقة كل أنواع فحص الدماغ الدقيق تتضاعف كل سنة. |
Her geçen dakika yayılma olasılığını arttırıyor yeni kurbanların çıkma ihtimali katlanarak artıyor. | Open Subtitles | بكل دقيقة تمر هناك إحتمال لإنتشاره وقد تكون هناك ضحايا إضافية قد تتضاعف الإصابات |
Bu hücre çoğalıp etrafındaki hücreleri kendi mükemmel kopyaları ile değiştiriyor. | Open Subtitles | يمكن لهذهِ الخلية أن تتضاعف, لتحل محل الخلايا مع نسخٍ مثالية |