Bill Cody'ye katılmak için sabırsızlanıyor olmalısınız. | Open Subtitles | يبدو ان تتطلع للانضمام الي بيل كودي مرة اخرى |
Hadi gel, bunu görmeni istiyorum, böylece neyi iple çekeceğini anlayabilirsin. | Open Subtitles | تعال، أريدك أن ترى هذا لكي تعرف ما تتطلع إليه |
Ev işlerinde yardımcı olacağı birini arıyor. | Open Subtitles | أنها تتطلع لمساعدة شخص ما في أعمال المنزل. |
Kendine örnek alabileceğin anne babanın sorunlu olduğunun farkındayım tamam mı? | Open Subtitles | أنا أدرك أنّك لم تحظى بقدوة تتطلع إليها ، حسنٌ ؟ |
Ama beni seviyor, sevdiğini biliyorum ve benimle evlenmek için can attığına tamamen inanıyorum; | Open Subtitles | ولكن على الرغم من أنّها تحبّني، أعرف أنّها تحبّني، وأؤمن حقًا أنّها تتطلع إلى الزواج منّي، |
Haydi ama, ben bir avukatım, o bir memur. Gözümün içine bakıyor. | Open Subtitles | هوني عليك ، فأنا محامي وهي مجرد حاجبة تتطلع إلى |
Şey, biliyorum ki seni cinsel anlamda tatmin edemiyorum, bu yüzden merak ediyorum ki, benimle birlikte olmayı gerçekten dört gözle bekliyor musun. | Open Subtitles | حسناً، لمعرفتي أنني لا أشبعك جنسياً كنت أتساءل إن كنت تتطلع لممارسته معي |
Bu rüzgarlı havada nereye bakıyorsun? | Open Subtitles | الى اين انت تتطلع ناظراً الى السماء ؟ |
Annen de bunu sabırsızlıkla bekliyordu. | Open Subtitles | كانت أمك تتطلع لتلك المقابلة كثيراً و أنا أيضاً |
Rosa'nın annesi sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | أن أم روزا تتطلع إلى هذا اليوم |
Bu akşamki hindi ziyafetine sabırsızlanıyor musun? | Open Subtitles | هل تتطلع الى -احتفال الديك الرومي هذه الليلة ؟ |
Eee, Chester... Önümüzdeki yelken derslerini iple çekiyor musun? Tempon çok iyiydi. | Open Subtitles | لذا هل تتطلع الي خطوتك التالية في دروس الابحار انت تتقدم بخطي واسعة |
Ayrıca, elmalı bir çörek insanın iple çekeceği bir şey değil mi? | Open Subtitles | ..إلى جانب, فطيرة باليوم شيءٌ تتطلع له؟ الجميع يحتاج ذلك |
New Directions, refakatçi arıyor. | Open Subtitles | [" وجهات جديدة "] [ تتطلع لمرافق ، وقع في الأسفل ] |
Caleb, kendi gibi olan birini arıyor. | Open Subtitles | ولكن أنتِ ليس كذلك "كاليب" تتطلع الى "كاليب" |
Beni örnek alan insanların yolladığı mektubu okur muydun? | Open Subtitles | أعني هل يمكنك قراءة مجموعة خطابات من ناس تتطلع إلى؟ |
Kardeşim bu bataklıkta süründüğümüzü görmek için can atıyor. | Open Subtitles | فشقيقتي تتطلع لرؤيتنا نعاني في هذا المستنقع |
Geleceğine bakıyor ve bu onu sıkıyor. | Open Subtitles | إنّها تتطلع إلى مستقبلها البالغ وهذا يدفعها للنوم |
Sadece doğum gününü bekliyor. | Open Subtitles | إنّها تتطلع قدماً لعيد ميلادها، ليس أمراً كبيراً. |
Neye bakıyorsun sen? | Open Subtitles | ما الذى تتطلع اليه ؟ |
Annen de bunu sabırsızlıkla bekliyordu. | Open Subtitles | كانت أمك تتطلع لتلك المقابلة كثيراً و أنا أيضاً |
Her üniversite basketbol için onun peşinde ama o deniz biyoloğu olmak istiyor. | Open Subtitles | كل الجامعات تتطلع إليه من اجل كرة السلة، لكنه يريد أن يصبح عالم أحياء بحرية |
Belki bir tepki bekliyordun, herhangi bir tepki poponu oksatmaktan daha büyük bir sey. | Open Subtitles | ..ربما كنت تتطلع لرد ما رد فعل ما أكثر من مجرد علاقة سطحية |
Sizinle tanışmak için sabırsızlanıyordu ama görüntü meselesine çok takıldığımız için böyle bir yere uyum sağlaması konusunda kendisine olan güvenini kırdım. | Open Subtitles | كانت تتطلع للقائك، لكن لأننا تورطنا في أمرٍ أحمق، جعلتها تشعر بعدم الأمان من التناسب مع مكانٍ كهذا |
saygı duyduğun birini methetmek gerçekten çok zor çünkü Tom harika biriydi. | Open Subtitles | إنه من الصعب أن تمدح شخصاً تتطلع إليه لأن توم كان رائعاً |
Bela yola çıkıyor Doğu Tarafının Üstünü kaltağı yapmayı planlıyor. | Open Subtitles | وهي تتطلع لتقلب الجزء الشرقي الأعلى رأسا على عقب |