Önümüzde uçan şu kuşa bakın. Araba ona tepki veriyor. | TED | شاهد هذا الطير الذي يطير أمامنا. السيارة تتفاعل مع ذلك. |
Ve onların insanlara tepki vermelerini sağladık, ama fark ettik ki bu yaratıklar, insanların içindeki çocuğu ortaya çıkarıyor. | TED | وجعلناها تتفاعل مع الناس، لكننا وجدنا أن الناس يكونون لعوبين وكالأطفال معهم. |
Bunlar diğer parçacıklarla sadece zayıf kuvvet yoluyla etkileşime geçerler. | TED | النيـوتريـنـوات وهي تتفاعل مع الجسيمات الأخرى فقط بحدود القوة الضعيفة |
Ve bazı temel parçacıklar bu maddeyle etkileşime giriyor ve bu işlem sırasında enerji kazanıyorlar. | TED | و بعض الجزيمات الاولية تتفاعل مع هذه المادة, و تكتسب طاقة أثناء هذه العملية. |
İnsanları hayvanlarla ve diğer insanlarla etkileşim halinde gözlemlediğinizde, çok az bir geri besleme vardır, çok nadirdir. | TED | عندما تشاهدون الناس تتفاعل مع الحيوانات أو الناس الآخرين ، هناك القليل جدا من ردود الفعل ، انها نادرة جدا. |
Ancak robotlar birbirleriyle etkileştiği için, yanındakileri algılayarak esasen takip ediyorlar. | TED | ولأن الروبوتات تتفاعل مع بعضها البعض. فإنها تشعر بجيرانها، وتتابع بعضها. |
Bu ufacık çipin içinde yaşayan hücreler var, dinamik bir ortamda bulunan ve farklı hücre türleri ile etkileşimde olan hücreler. | TED | لدينا خلايا حيّة في تلك الرقاقة الصّغيرة، الخلايا الموجودة في بيئة ديناميكية تتفاعل مع مختلف أنواع الخلايا. |
Bunun el derisine bulaşmış demir kalıntılarıyla, reaksiyona gireceğini umuyorum. | Open Subtitles | آمل أن المادة تتفاعل مع أثر الحديد الذي ربما بقي على جلده |
Şiir eski ruj reklamlarına tepki gösterir, ve şiir, söyleyişindeki keskinlikle, dönüşleri ve duraklarıyla, bize, ne isteyeceğimizi, ne yapacağımızı, ne düşüneceğimizi anlatmaya çalışan reklamların diline direnmek için her şeye sahiptir. | TED | القصيدة تتفاعل مع دعايات أحمر الشفاه القديمة، وحدتها عن بيان، انتكاساتها وتوقفاتها، لديها كل شيء لتفعله مع مقاومة لغة الدعايات التي تريد إخبارنا بكل سهولة ما نريده، ما نفعله، ما نفكر به. |
Penisiline alerjiniz varsa bile ilaca tepki veren bağışık hücreleriniz onu tanıma kabiliyetini yitirebilir. | TED | حتى ولو لم تكن تعاني من حساسية البنسلين، فإن خلايا المناعة التي تتفاعل مع الدواء قد تفقد قدرتها على التعرف عليه. |
Siz onlara bildiğiniz şekilde tepki verirsiniz, çünkü imkansız gözükürler. | TED | وهذا هو السبب الذي يجعلك تتفاعل مع ما تقوم به، لأنه يبدو مستحيلا. |
Daha önce DNA ve biyolojiye tepki veren uzaylı maddeleri görmüştük. | Open Subtitles | لقد رأينا مواد فضائية أخرى تتفاعل مع المكونات الحيوية , أو الحمض النووي |
Bu nesnelere tepki vermenizi istiyorum, Bay Barish. | Open Subtitles | اريدك ان تتفاعل مع هذة الاشياء سيد باريش |
Sudaki boya mor ötesi ışığa tepki veriyor. | Open Subtitles | الصبغة في الماء تتفاعل مع الضوء الفوق بنفسجي |
Bu madde parçacıklarının hepsi çeşitli kuvvet parçacıklarıyla etkileşime girer. | TED | مواد هذه الجسيمات تتفاعل مع مختلف قوى الجسيمات. |
Biz bireyler arasındaki bağlantılara bakarız hücre, hayvan ya da insan olsunlar, birbirleriyle ve çevreleriyle nasıl etkileşime girdiklerine. | TED | ونفكر بالعلاقات بين الأفراد، سواءً كانت خلايا أو حيوانات أو أشخاص، وكيف تتفاعل مع بعضها البعض ومع بيئتها. |
Vücudun hücrelerine bir seri protein ve enzim üretmesi için emir veriyoruz, bu da deri, sinir sistemi ve beyinle etkileşime giriyor. | Open Subtitles | و هو يجعل خلايا مختلفة تنتج سلسلة من البروتينات و الإنزيمات و التى تتفاعل مع الجلد و الجهاز العصبى و المخ |
Geniş kitlelerle farklı yollarla etkileşim içinde olabilir. | TED | ويمكن أن تتفاعل مع حشود كبيرة بطرق مختلفة. |
Çünkü sosyal ağlarda olan şey insanlarla etkileşim içinde olmanız yani etkileşim içinde olmak için seçildiğinizdir. | TED | لأن مايحدث في الشبكة الإجتماعية هو أنك تتفاعل مع الأشخاص الذين اخترت أنت التفاعل معهم. |
Şempanzeler gerçekten bilgisayar aracılığıyla birbirleriyle iletişim halindeler. | TED | الشمبانزي فعلا تتفاعل مع بعضها البعض من خلال أجهزة الكمبيوتر. |
Profesör David Lavigne'in yarattığı bu şema, Kanada'da Newfoundland kıyısında morina balığı ile etkileşimde bulunan 100'e yakın türü haritalandırıyor. | TED | هذا المخطط تم إنشائه من قبل البروفيسور ديفيد لافين، حيث قام بتعين ما يقارب 100 نوع من المخلوقات التي تتفاعل مع سمك القد قبالة سواحل نيوفاوندلاند في كندا. |
Orada bir yanlış hareket, bir hata yaparsanız vücudunuzdaki nem, amonyakla reaksiyona girip sizi içten yakabilir. | Open Subtitles | واحدة خطوة خاطئة في هناك، خطأ واحد، وأي رطوبة على جسمك يمكن أن تتفاعل مع الأمونيا وحرق لك من الداخل الى الخارج. |