Bak, başım çatlıyor ve sen oturmuş durmadan konuşuyorsun, dır dır dır! | Open Subtitles | اسمعي، أعاني من صداع نصفي وأنت تتكلمين دون توقف |
Buraya büyük şehirden geldin ve şimdiden bizim lehçede konuşuyorsun. | Open Subtitles | "جئتِ إلى هنا من المدينة الكبيرة وبهذه السرعة تتكلمين بلهجتنا" |
Her zaman paradan bahsediyorsun. Niçin zengin bir erkek olmasın? | Open Subtitles | تتكلمين دائما عن المال لم لا يتم الزواج برجل غني؟ |
JF: Eşit Haklar Tasarısı'ndan bahsediyorsun. | TED | ج.ف: أنت تتكلمين عن تعديل حقوق المساواة. |
Evet, ben 13 yaşındayken. Bir müzik grubundan falan bahsettiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | أجل، أجل، حين كنت في الـ13، وخلتك تتكلمين عن فرقة موسيقية. |
Biliyorum benimle konuşmuyorsun, ama en azından fotoğraflara bak, kampanya için bir tanesini seç. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك لا تتكلمين معي ولكن على الأقل إلقي نظرة على الصور و اختاري واحدة للحملة |
Çok fazla konuşuyorsun. Bu kadar çok konuştuğunu bilseydim girdiğim komadan hiç çıkmazdım. | Open Subtitles | لو علمت كم تتكلمين لما أفقت أبدا من غيبوبتى |
Böylesi daha iyi. En azından benimle konuşuyorsun. | Open Subtitles | حسنا، هذا قليل مما أقول على الأقل تتكلمين معي |
Balo kraliçesiyle konuşuyorsun. Yakalanmayı göze alır mıyım? | Open Subtitles | أنتِ تتكلمين مع ملكة الحفلة أتعتقدين أني سأخاطر بذلك ؟ |
- Çok konuşuyorsun. - Sen hiç konuşmadığın için çok konuşuyorum. | Open Subtitles | تتكلمين كثيرا انا اتكلم كثيرا لانك لا تتكلم على الاطلاق |
Hemcinsini öldürme günahını işledikten sonra bir de gururdan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | تتكلمين عن الكبرياء بعد أن إرتكبتي خطيئة القتل؟ |
Neden bahsediyorsun anlamıyorum, Lucy ve ben çeneni kapatmanı istiyoruz. | Open Subtitles | انا لا اعرفه انا لا اعرف بحق الجحيم عمن تتكلمين , لوسى واريدك ان تصمتى |
Sonya durmadan birleşmelerden ve dünyalardan bahsediyorsun. | Open Subtitles | تتكلمين عن الالتحام والعوالم وأنا لا أفهم شيئاً |
Senin sihirden bahsettiğini duymadığım bazı günler öleceğimi sanıyordum. | Open Subtitles | في بعض ألايام تمنينت الموت حتى سمعتك وانت تتكلمين عن السحر. |
Niçin İngilizce konuşmuyorsun, bayan? | Open Subtitles | هل تتكلمين الانجليزية ، سيدتي ؟ |
biliyor musun, böyle sırıttığın zaman gözlerinin etrafındaki kırışıklıklar ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | تعرفين عندما تتكلمين هكذا انه في الحقيقة يظهر الخطوط حول عينيك |
Şimdi böyle diyorsun ama eyalet sınırını geçtiğimizde hemen Jersey'yi özlemeye başlayıp göz yaşı dökmeye başlayacaksın. | Open Subtitles | أنت تتكلمين بقسوه, ولكن عندما نبتعد عن نيوجيرسى سوف تدمعين |
Siyasi bir çözümü kabul edebilecek kadar bilge biri gibi konuştun. | Open Subtitles | تتكلمين بحنكة من قد يقدر أهمية الحل السلمي |
Bugün siz konuşurken duydum. | Open Subtitles | بالله عليكِ، لقد سمعتكِ تتكلمين معه اليوم |
Veraset sırasının değişmesinden söz ediyorsun ve bu konuşma piçlerin ve metreslerin boynunun kesilmesine kadar gidebilecek bir konuşma. | Open Subtitles | أنتِ تتكلمين عن تغيير أدوار تولي الخلافة. وهذا هو نوع الحديث الذي يؤدي إلى قطع رؤوس أبناء الزنا والعشيقات. |
Kuzeninin yanında o kadar çok kalmışsın ki aynı onun gibi konuşmaya başlamışsın. | Open Subtitles | يالله , لقد تسكعتي مع ابنة عمك كثيرا ً لدرجة أنك تتكلمين مثلها |
Phil MacPherson ile baş etmeyi bilmiyormuşum gibi konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | انت تتكلمين كما لو انى لم اعرف كيف اقايض مع فيل ماكفيرسون |
Bazen denilenleri zar zor anlıyor,ama nasıl oluyorsa Çince konuşuyor. | Open Subtitles | إنه يعرف بالكاد ماذا تتكلمين أحياناً و لكن بطريقة ما يتكلم اللغة الصينية؟ |
Dün gece uyuyamadım, uykunda konuşuyordun. | Open Subtitles | جلست بجوارك ليلة أمس ، كنت تتكلمين أثناء نومك |
Telefon konuşmalarını dinledim, kokainden bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | كنت أتصنت على مكالماتكم الهاتفية سمعتِك تتكلمين عن الكوكائين |
Öyleymiş gibi söylüyorsun! Bu yüzden yapamam! | Open Subtitles | أنت تتكلمين وكأنه حقى لهذا السبب لن أقبله |