ويكيبيديا

    "تجالس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bakıcılık
        
    • göz kulak
        
    • bakıcılığı
        
    • bakıyordu
        
    Sürüyle tuhaf tipe ve uyumsuza bakıcılık yapmak kaçıkların sorunlarını sırtlamak zorunda değilsin. Open Subtitles لن تجالس الكثير من الحمقى وغير الأسوياء تحمل الكثير من المتاعب التافهة على كتفيك
    - Sorun ne Cheech? Kız arkadaşına bakıcılık yapmak istemiyor musun? Open Subtitles -ما خطبك يا " تشيش " ، ألا تريد أن تجالس فتاته ؟
    Oğluma bakıcılık yaparken içiyor musun sen? Open Subtitles هل تحتسي الخمر بينما تجالس ابني؟
    2 yaşındaki Phoebe Payton'a göz kulak oluyordu. Open Subtitles كانت تجالس طفلة عمرها عامان إسمها فيبي بايتون
    Eski karın aradı, ve evine göz kulak olurken çekyatta yatmanı, ama halıda iz bıraktığı için çekmeden yatmanı istedi. Open Subtitles زوجتك السابقة اتصلت وهي تطلب أنها بينما أنتَ تجالس الأطفال بأنكِ يمكنك النوم على الأريكة القابلة للتحريك
    Baba, annem Flanders'larda nimRod ve nimTodd'a bebek bakıcılığı yapıyor. Open Subtitles أبي أمي في منزل آل فلاندر تجالس النمس رود والنمس وتود
    Lisa Newbery, 19 yaşında, 12 yaşındaki kuzeni Pippa'ya bakıyordu. Open Subtitles ليسا نيوبيري)، ذات التسعة عشر عاماً، كانت تجالس) قريبتها (بيبا) ذات الإثني عشر عاماً
    Çünkü çocuklarıma bakıcılık yapmanıza asla izin vermem. Open Subtitles لأنني لن أجعلك تجالس أطفالي أبداً
    O da bilmeli. Onlarda bakıcılık yapıyor. Open Subtitles عليها أن تعرف، إنها تجالس أطفاله
    Don'un kız kardeşi bile bakıcılık yapmayı teklif etmiyor. Open Subtitles حتى اخت دون لاتعرف ان تجالس الاطفال
    Onun çocuğumuza bakıcılık yapmasını istemiyorum. Open Subtitles لا أريدها أن تجالس طفلتنا.
    Senin işinde serserilere bakıcılık yapmak. Open Subtitles عملك هو ان تجالس اناسا تافهين
    Daha önce hiç tek başına bakıcılık yapmadın. Open Subtitles لم تجالس طفلا لوحدك من قبل
    Belle durumdan bahsetti. Bütün gece Neal'a bakıcılık yaptı. Open Subtitles (هذا ما قالته لي (بِل بقيت تجالس (نيل) طيلة الليل
    Yani, bebeğe göz kulak olması bunu düzeltecek mi? Open Subtitles لذا جعلها تجالس طفل سيجعلها أفضل ؟
    Yaşlı bir kadın anlaşma parasına göz kulak olurken ölüyor. Open Subtitles سيدة عجوز تجالس ثروة طائلة
    Ayyaş çapkınlara bebek bakıcılığı yapmaktan yüksek hayallerin var mı? Open Subtitles هل لديك أي طموح أخر بدل أن تجالس مدمني الكحول المستهترين
    Bizim gibi eziklere bebek bakıcılığı yapmakta takılı kalman senim de gerçek bir ezik olduğun anlamına gelir. Open Subtitles أنت منحصر معنا تجالس الأطفال الخاسرين مما يجعلك الخاسر الحقيقي
    Aynı zamanda sen, bebek bakıcılığı görevini üstlenirken emlakçının özgeçmişini araştırırsın. Open Subtitles بينما أنت تجالس الطفلة، أجرِ خلفية بشأن سمسار العقارات الحقيقي.
    Lisa Newbery, 19 yaşında, 12 yaşındaki kuzeni Pippa'ya bakıyordu. Open Subtitles ليسا نيوبيري)، ذات التسعة عشر عاماً، كانت تجالس) قريبتها (بيبا) ذات الإثني عشر عاماً
    - Cristina Yang çocuklarına mı bakıyordu? - Evet. Open Subtitles ـ كانت (كريستينا يانغ) تجالس الأطفال؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد