O bizim hakkımızda aynısını hissetmiyordur. | Open Subtitles | حسناً، لا أعتقد أنها تحمل الشعور ذاته تجاهنا |
Bizim hakkımızda böyle düşündüğünü hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أدرى أنك تشعر بهذا الشعور تجاهنا |
Çünkü... bizim hakkımızda sizin düşündüğünüz gibi düşünüyorlardı. | Open Subtitles | حسنا لأنهم شعروا تجاهنا نوعا ما مثلكم |
Bunun Bize karşı bir onur borcu ödenmesi mi ya da... sadece adaletin nasıl dağıtıldığını gösterdikleri pek de açık değil. | Open Subtitles | أكانت هذه النظرة علامة تدل على الشرف تجاهنا أم كمثال على عدالتهم ؟ |
Önceden Bize karşı görevlerini ihmal eder göründüğü için özürlerini sundu. | Open Subtitles | وقدم اعتذاره الخالص على تقصيره السابق في واجبه تجاهنا |
Efendim Nathan Hale az önce yola çıktı ve hız azaltarak üzerimize doğru tam yol ileri geliyor. | Open Subtitles | سيدي ، لقد هبطت سفينة " ناثان هيل " للتو إنهم يتباطؤوا تجاهنا |
Babam bizim için hiç sorumluluk almazdı bizim hakkımızda karar vermezdi. | Open Subtitles | لم يتحمّل أي مسؤولية تجاهنا |
Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi sen de bizim suçlarımızı bağışla. | Open Subtitles | وسامحنا على آثامنا ونحنُ بدورنا نُسامح من آثم تجاهنا |
- Başka kimse Bize karşı öyle hissetmeyecek orası kesin. | Open Subtitles | لن يشعر أي احد آخر بهذا الشعور تجاهنا ابداً, هذا أكيد |
askerlerin savaşa gittiğini gördüm. Ama insanların Bize karşı öfkelerini anlamıyorsunuz ta ki hastanelerdeki insanları ve savaş mağdurlarını görene kadar, nasıl bu balonun içinden çıkacağız? | TED | لقد رأيت الجيش يذهب إلى الحرب. لكنك لا تفهمي غضب الناس تجاهنا حتى تري الناس في المستشفيات وضحايا الحرب، وكيف سنخرج من هذه الفقاعة؟ |
Bize karşı çok iyisiniz. | Open Subtitles | أنت لطيف تجاهنا |
Şey diyorlardı, "Oha, üzerimize doğru bir canavar geliyor. | Open Subtitles | يقولون, "انظر لذاك الوحش "القادم تجاهنا |
İngiltere'nin öfkesini üzerimize çekti. | Open Subtitles | وتثير غضب أنكلترا تجاهنا |