Bazı kayıp çocuklarla ilgili birkaç soruya cevap vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تجاوب على بعض الأسئلة عن بعض الأطفال المفقودين |
Bütün sınavlarımı geçtin. Şimdi bir tek soruya cevap vermelisin. | Open Subtitles | ,لقد إجتزت كل إختباراتي الآن عليك أن تجاوب عن سؤالي؟ |
Okul zamaninda da hicbir zaman soruya dogru cevap vermezdin. | Open Subtitles | حتى في المدرسة لم تجاوب على الأسئلة إجابة صحيحة أبداً |
sözü kesip durmak zorunda kalmadım, ki insanların soruya cevap vermesini sağlamak için bunu yapmakta epeyce şöhret edindim. | TED | لم أكن مضطرة لمقاطعته، وهو أمر أصبحت أشتهر بالقيام به، لأنني أريد أن تجاوب الناس على الأسئلة. |
Sanırım, soruyu nasıl sorarsak soralım sizden bir cevap alamayacağız. | Open Subtitles | أعتقد بأنه ليس هناك طريقة لأخذ جملة منه السؤال المطروح عليك أن تجاوب عليه |
- Sana bir kaç soru soracağım. - Dürüst olarak cevap vermeni istiyorum. | Open Subtitles | حسناً سوف اسألك عدة اسئلة و اريدك ان تجاوب بصراحة |
Demek istediğim bu bir tartışmaysa sorulara dürüstçe cevap vermelisiniz. | Open Subtitles | في الأساس ، إذا كانت هذه مناظرة فينبغي عليك أن تجاوب على الأسئلة بأمانة. |
cevap vermeden önce biraz düşün istersen. | Open Subtitles | ربما تريد ان تأخذا لحظة قبل ان تجاوب على هذا السؤال |
Ve cevap vermeden önce, bilmelisin ki, biri bana bunu yolladı! | Open Subtitles | و قبل أن تجاوب , يجدر بك أن تعلم أن هنالك شخصـاً مـا أرسل لي هذه |
Ne olduğunu bilmeden soruya nasıl cevap versin? | Open Subtitles | لا يمكن أن تجاوب على السؤال حتى تعرف ما هو |
Ama bir kaç soruya cevap vermek zorundasın. | Open Subtitles | و لكن يجب عليك أن تجاوب بعض أسأله فى البديه |
- sana ciddi bir soru soracağım ve düzgün bir şekilde cevap vermeni istiyorum tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، سوف أسألك بضعة أسئلة وأريدك أن تجاوب بصراحة، اتفقنا؟ |
Seni on kere aradım, neden cevap vermedin? | Open Subtitles | أتعلم بأني إتصلتُ بكَ حوالي 10 مرات كان يمكنكَ أن تجاوب في أي مرة |
Ama önce birkaç soruya cevap vereceksin. | Open Subtitles | إنظر سوف نحضر لك مسكن آلام قريباً جداً ولكن أولاً سوف تجاوب على بضع أسئله اخرى موافق ؟ |
Parktaki çocuklar, her soruya cevap verdiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | : إعلان في الحديقة يقول . أنك تستطيع أن تجاوب على أية سؤال |
Sorularıma cevap vermelisin | Open Subtitles | عندى سؤال لك اريد ان تجاوب علية عندى سؤال لك اريد ان تجاوب علية عندى سؤال لك اريد ان تجاوب علية |
Ona mesaj attım, ama cevap vermedi. Kimse ondan haber almamış. | Open Subtitles | تركتُ لها رسالة, لكنها لم تجاوب لم يسمع أحد بها |
Nazik ol, soruya soruyla cevap verme, biz burada öyle yaparız. | Open Subtitles | كن مهذبا,ولا تجاوب على السؤال بسؤال فهذا ما نفعله هنا وليس كما تفعلون فى بلدك |
O bizim sorumluluğumuzdaydı ve sen kahrolası telefona cevap vermedin. | Open Subtitles | لقد كان مسئوليتنا. وأنت لم تجاوب الهاتف اللعين. |
Bilimciler beynin, acı sinyallerine nasıl yanıt verdiğimizi kontrol ettiğini keşfettiler. | TED | والعلماء يحاولون إكتشاف كيفية تجاوب الدماغ مع اشارات الألم تلك |
Benim sorumu hala cevaplamadın. Ne üzerine yemin etmek istiyorsun? | Open Subtitles | أنت لم تجاوب على سؤالى على ماذا تنوى أن تقسم ؟ |
Daha önce de denedim ama hiç karşılık vermedin. | Open Subtitles | لقد حاولت من قبل وأنت أبدا لم تجاوب |