Neden daima diğer ezik iki çocuğunuzu bana benzetmeye çalışıyorsunuz anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لم تحاولان دوما تحويل ابنيكما الفاشلين لكي يصبحا مثلي |
Sen ve Wilbur sadece beni korkutmaya çalışıyorsunuz. Ama işe yaramayacak! | Open Subtitles | أنت و ويلبور تحاولان إخافتي لكن هذا لم يفلح |
Bunu benim üstüme mi iliştirmeye çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | بحقكما, هل تحاولان إلصاق التهمة بي الأن؟ |
Beni yalnız bırakmayın! Senin ve eşinin erkek çocuk yapmaya çalıştığınızı duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك وزوجتك تحاولان انجاب طفل :نصيحة صغيرة |
Kılınızı bile kıpırdatmayın. Kaçmaya çalıştığınızı düşünmelerini istemezsiniz. | Open Subtitles | تتجرأآ وتحركا عضلة واحدة، لا تُريدان لهما أن يعتقدا أنّكما تحاولان الهروب |
Siz ikiniz sadece ona yardım etmeye çalışıyordunuz. | Open Subtitles | لقد كنتما معاً تحاولان مساعدتها |
Birbirinizden ayrılmaya çalışmanız ne kadar zor olursa olsun isteseniz de istemeseniz de birbirinize çekiliyorsunuz. | Open Subtitles | لا يهم كم أنكما تحاولان بشدة الإنفصال عن بعضكما البعض يبدو أنكما تعاودا الإنضمام مجدداً |
Benimle yeni tanıştılar üstelik ailelerinin yanına dönmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | التقتا بي للتوّ و هما تحاولان العودة إلى عائلتهما |
Ne yapmaya çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | ما الذي تحاولان فعله ؟ تعريض نفسيكما للقتل |
Suçlu gibi görünmem için beni üzmeye falan mı çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تحاولان إغضابي أو ما شابه كي أبدو مذنباً؟ ألا يغضبك ذلك؟ |
Sen ve karın hakkında yazdıkların doğru mu? - Çocuk yapmaya mı çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | وهل هذا صحيح أنك وزوجتك تحاولان الأنجاب؟ |
Peki tamam, siz ikiniz kavga ediyordunuz şimdi bu kavgayı benim üzerime çevirmeye çalışıyorsunuz. Ama ben bunu yutmaya hiç meyilli değilim. | Open Subtitles | حسناً يا رفاق لقد كنتما تتشاجران ، و الآن تحاولان إقحامي في الأمر ، لكنني لست مهتماً حقاً بذلك |
İkiniz de ortak bir nokta bulmaya çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | كِلاكما تحاولان إيجاد أشياء مشتركة بينكما |
Tekrar birlikte olmaya mı çalışıyorsunuz, yoksa bu evliliği bitirmek için en nazik... yolu bulmaya mı çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تحاولان الرجوع لبعضكما ام أنكما تحاولان ايجاد طريقة محترمة لإنهاء هذا الزواج؟ |
Ya evliliğiniz berbat durumda, ki bu durumda, bunu tüm dünyadan saklamaya çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | إما أن زواجكم ليس على ما يرام و بالتالي تحاولان اخفاء هذا عن العالم كله |
Bu da sizin birini sıkıştırmaya çalıştığınızı anlamayacak kadar kalın kafalı olduğumu sandığınızı gösteriyor. | Open Subtitles | والذي يشير بأنكم تعتقدون أنني .. غبي جداً لأكتشف أنكما تحاولان إقحام شخص ما |
Kafamı karıştırmaya çalıştığınızı biliyorum ama başaramayacaksınız. | Open Subtitles | أعلّم أنكما تحاولان العبث بأعصابي، ولكن الأمر لن ينجح |
Yine hayatımı mahvetmeye çalıştığınızı mı? | Open Subtitles | أنّكما كنتما تحاولان تدمير حياتي مجدّداً؟ |
Peki neden dün NSA'de onu öldürmeye çalışıyordunuz? | Open Subtitles | "لذا، لماذا كنتما بـ"وكالة الأمن الوطني البارحة تحاولان قتله؟ |
O yüzden, siz dün neden NSA'da onu öldürmeye çalışıyordunuz? | Open Subtitles | "لذا، لماذا كنتما بـ"وكالة الأمن الوطني البارحة تحاولان قتله؟ |
Felix'le beraber Dani'ye birini ayarlamaya çalışmanız güzel ama burada ben de yalnızım. | Open Subtitles | انه لمن الجميل انك انت وفيليكس تحاولان مساعدة "داني" لايجاد شخص لها. وأضافة, انا غير مرتبطة أيضاً! |
Hayır, aklımızı karıştırmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | كلا، إنها تحاولان إيقاعنا في الحيرة. |
Bir pazar sabahı dua etmesi için buruşuk götlü ninesini kiliseye götüren bir zenciyi indirmeye çalıştınız. | Open Subtitles | ...في صباح الأحد ، تحاولان قتل زنجي بينما يصطحب جدته الطاعنة إلى الصلاة |
Bugün üzerinde çalıştığınız tıbbi gizemi çözmek üzere olmanızı kutluyoruz. | Open Subtitles | نحن نحتفل بحقيقة كونكما معاً تحاولان حل الغموض الطبى الذى تعملان عليه منذ الصباح |