George, sen bana General'in aradığı kusursuz kadının 'sen' olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | جورج, هل تحاول إخباري بأنك فتاة أحلام الجنرال؟ |
Scully'nin beni öldüreceğini mi söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | أوه، أنت تحاول إخباري الذي سكولي سيضربني. |
Kapakçığın kanı zehirlediğini mi söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول إخباري أن الصمام وضع الذيفان في مجرى الدم؟ |
Aptal gibi görünmeden işi eline yüzüne bulaştırdığını anlatmaya çalışıyorsun... ve bunu yapmak oldukça zor. | Open Subtitles | تحاول إخباري إنك أفسدت الأمر بدون التصرف بغباء. من الصعب فعل هذا. |
Bana bir şey söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | هي تحاول إخباري شيء. |
Ölmeden önce, bana "Kurye" hakkında bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | قبل أن تموت، كانت تحاول إخباري بأمر بشأن الـ(كورير) |
Belki de kağıttan kentler derken bunca zaman... bana bunu söylemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | ربما هذا ماكانت تحاول إخباري به طوال الوقت كحديثها عن المدن الورقية |
Sunucularla birinin kurcaladığını mı söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول إخباري بأنَّ الخوادم لم يتمُ التلاعبَ بها؟ |
Dinle gerizekalı, bilmiyorum bana ne söylemeye çalışıyorsun ama... | Open Subtitles | ، إسمعني أيها المتخلف ... لا أعرف ماذا تحاول إخباري به |
Bunun Mulder'la bir ilgisi olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | تحاول إخباري هذا له شيء متعلق بمولدر؟ |
Şimdi daha mutlu olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول إخباري بأنك أسعد الآن |
Kızkardeşim olmadığını mı söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | تحاول إخباري إنها ليست أختي؟ |
Bana oğlanlarımdan birinin oraya gidemeyeceğini mi söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول إخباري أن أحد أبنائي لا يمكنه الذهاب هناك ؟ ! |
Bana Maureen Ashby'den, Trinity'den haberin olmadığını mı söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول إخباري بأنك لم تعلم بأمر (موورين اشبي)؟ وعن (ترنيتي)؟ |
Ne söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تحاول إخباري ؟ |
Aptal gibi görünmeden işi eline yüzüne bulaştırdığını anlatmaya çalışıyorsun... ve bunu yapmak oldukça zor. | Open Subtitles | تحاول إخباري إنك أفسدت الأمر بدون التصرف بغباء. من الصعب فعل هذا. |
Bana ne anlatmaya çalışıyorsun, Michael? | Open Subtitles | مالذي تحاول إخباري به (مايكل)؟ |
Bana bir şey söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | -إنّها تحاول إخباري شيئاً |
Bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu, Abe. | Open Subtitles | - كانت تحاول إخباري بأمر يا (آيب) |
Sanki bana bir şey söylemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان الأمر يبدو وكأنها تحاول إخباري بشيئ. |
Dur bir dakika, yani sana komutanım olmanı istediğimi mi söylüyorsun? | Open Subtitles | انتظر, هل تحاول إخباري بأنني أطلب منك أن تكون قائدي ؟ |
Eğer en başından beri havaalanı işinden uzak durmam gerektiğini düşündüğünü söylemeye çalışıyorsan o zaman buna biraz geç kaldın. | Open Subtitles | إن كنت تحاول إخباري أنّك ظننت دومًا أنّه حرى بي ألا أقترب من تجارة المطار... إذن فذلك متأخر قليلًا... |