| Çünkü o zaman ona şöyle diyebilirdim: "Allons-y, Allonzo!" - gözlerini dikmiş bana bakıyorsun! | Open Subtitles | لأنني سأتمكن حينها من قول أولنزي ألونزو طيلة الوقت، لماذا تحدقين في ؟ |
| Duruyorsun ve aynaya dönüp kendine bakıyorsun. | Open Subtitles | و ترجعين , و تحولين نظرك إلى المرآة و تحدقين إلى نفسك |
| Bir de orada durmuş bana kadın olmuşsun gibi bakıyorsun. | Open Subtitles | و تقفين هناك تحدقين اليّ كامرأه لعينة حقيقية |
| Tek yaptığın, odanda duvarlara bakıp, titreyip kaşınmak. | Open Subtitles | كل ما تفعلينه هو الجلوس هنا في غرفتك تحدقين في الجدران تقرصين وتتشنجين |
| Bana gözünü dikmiş bakarken uyuyamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع النوم و أنتِ تحدقين بـي |
| Annen konuştuğunu ve yatağında kalkıp ona baktığını söylüyor. | Open Subtitles | قالت أُمكِ إنكِ كنتِ تتحدثين منطلقةً وتقفين في سريركِ تحدقين بها |
| Bence Victor vaktini saatlerce mezarına bakarak geçirmeni istemezdi. | Open Subtitles | ماذا ؟ أشك بأن فيكتور يريدك أن تتجمدي هنا تحدقين في قبره لساعات |
| Bir de orada durmuş bana kadın olmuşsun gibi bakıyorsun. | Open Subtitles | و تقفين هناك تحدقين اليّ كامرأه لعينة حقيقية |
| Peki, sen bana neden kancadaki balık gibi tip tip bakıyorsun? | Open Subtitles | إذا لماذا تحدقين بي كأنني سمكة في خطافك؟ |
| Alka, ne bakıyorsun sen? Çıkarsana şu kızları! | Open Subtitles | الى ماذا تحدقين يا الكا اخرجى جميع الفتيات |
| Valizi getir. Ne bakıyorsun? | Open Subtitles | أحضرى الحقيبة هيا بم تحدقين هيا أذهبى |
| Niye dik dik bakıyorsun? Polis olman benim için önemli değil. | Open Subtitles | هل تحدقين بي لا يهمني ان كنتِ شرطية |
| Bir saattir bu bebeğe bakıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحدقين في هذا الطفل منذ ساعة. |
| Dik dik bakıyorsun amına koim. Bu biraz tuhaf. | Open Subtitles | إنّكِ تحدقين بوجهي، كما تعلمين. |
| Neden bana öyle bakıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لماذا تحدقين بي هكذا ؟ |
| - Bana niye öyle bakıyorsun? | Open Subtitles | -لماذا تحدقين في على هذا النحو؟ |
| Ama gece boyu bana bakıp gülümsemiştin. | Open Subtitles | لكن كان عندي ذلك الإرتجاع المجنون بأنك كنت تحدقين بي طوال الليل |
| Ama seni en sevdiğim tabloya bakarken bulunca... | Open Subtitles | لكن عندما وجدتك تحدقين في لوحتي المفضلة |
| Bazen anlamsızca bana baktığını fark ediyorum. | Open Subtitles | أحيانا ألاحظ أنكِ تحدقين في بلا سبب |
| O camdan bakarak yeteri kadar zaman geçirdin. | Open Subtitles | لقد قضيتى وقتا كافيا تحدقين خارج النافذة. |
| Domates püresine sanki sana saldırmak üzereymiş gibi bakıyordun. | Open Subtitles | أنتِ تحدقين إلى معجون الطماطم وكأنه سيهجم عليكِ |
| Şu an Amerika tarihine bakıyorsunuz. | Open Subtitles | إنك تحدقين في قطعة من التاريخ الأمريكي |
| Yani sen onu Bakışlarınla alaşağı edene kadar sana hayır der. | Open Subtitles | سيرفض إلى أن تحدقين فيه |
| Affedersin. Gözünü dikip bakıyordun sadece. | Open Subtitles | آسفة, أنتي كنتي فقط تحدقين |