Lütfen iyileş, anne. | Open Subtitles | ارجوك تحسني, يا امي. |
Sen de iyileş ki, seni Walpole'ye götürebilelim. | Open Subtitles | وأنت تحسني كي نعود إلى العمل |
Çabucak iyileş, sana ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | تحسني , قد نريد مساعدتكِ |
Sadece Tessa için sipariş ettiğim Geçmiş olsun sepetine bakınıyordum. | Open Subtitles | أنا كنت فقط , كنت فقط أبحث لسلة تحسني التي طلبتها لتيسا |
"Geçmiş olsun" kısmını da yanlış anlamışlar galiba. | Open Subtitles | يبدو أنهم أخطئو بـ جزء "تحسني" خطاء أيضاً |
Çabuk iyileş, tamam mı? | Open Subtitles | تحسني , حسنا ؟ |
O zaman iyileş. | Open Subtitles | تحسني إذاً |
- Çabucak iyileş! | Open Subtitles | تحسني قريبا - ! |
İyileş. | Open Subtitles | تحسني قريبًا |
- Geçmiş olsun. - Görüşürüz Chris. | Open Subtitles | صحيح، أنتِ مريضة، تحسني. |
Geçmiş olsun. | Open Subtitles | تحسني |