adalet arayışında kucaklayıcı ve hepimizi birleştirici bir gerçeğe ulaşmak eğitimle olur. | TED | من خلال التعليم سنصل إلى حقيقة شاملة توحدنا جميعاً في السعي إلى تحقيق العدالة. |
Hayaletin söyledikleri Hamlet'i çeşitli ikilemlere sürüklüyor– ne yapmalıydı, kime güvenebilirdi ve adalet yolunda hangi rolü oynamalıydı? | TED | ظهور الشبح ترك هاملت أمام كثير من المعضلات ماذا عليه أن يفعل، بمن يمكنه الوثوق وأي دور في تحقيق العدالة عساه يلعب؟ |
Birden bire adalet ve özgürlüğü amansızca savunan... sıkı gazeteci oldum. | Open Subtitles | لقد أصبحت فجأة مراسلة صحفية ملتزمة بتغطية تحقيق العدالة والحرية |
İyi olanlar için adaleti sağlamak hoşuna gitmeye başladı bence. | Open Subtitles | أعتقد أنك بدأت في السعى نحو تحقيق العدالة للأشخاص الأخيار |
ıyi olanlar için adaleti sağlamak hoşuna gitmeye başladı bence. | Open Subtitles | أعتقد أنك بدأت تُحب السعى نحو تحقيق العدالة للأشخاص الأخيار |
"Hızlıdan hızlı. Doğrudan doğru. adaletin yerini bulması için... | Open Subtitles | اسرع من السرعه و احق من الحق ي تحقيق العدالة |
Öldürülmüş kızı için adalet isteyen bir adama yardım ediyorum. | Open Subtitles | إنني أساعد رجلا على تحقيق العدالة في مقتل ابنته |
Mesele, adalet veya kanunu uygulamakla ilgili değil. | Open Subtitles | لا يتعلّق هذا الأمر بشأن تحقيق العدالة أو القانون أو محاربة الشر |
Zeus tüm tanrıların kralıydı aynı zamanda yeryüzündeki tüm ölümlülere ve tanrılara adalet dağıtma görevi de onun sorumluluğuydu. | Open Subtitles | زيوس كبير الآلهة كان مسئولا عن تحقيق العدالة بين البشر و الآلهة على الأرض |
adalet yerini bulunca çok mutlu oluyorum. Sen olmuyor musun? | Open Subtitles | احب فقط رؤية تحقيق العدالة ، أليس كذلك ؟ |
Ben adalet istediğimi düşünüyordum fakat tüm istediğim içten bir özürmüş. | Open Subtitles | كنتُ أظن أنني أريد تحقيق العدالة ولكن الحقيقة هي أن كل ما أردته هو اعتذار |
Ve teşekkürler Rahip Ott, misafirperverliğiniz ve... sosyal adalet konulu coşkulu vaazınız için. | Open Subtitles | و شكراً لك، أيها القس أوت لحسن ضيافتك و ذلك الخطاب الرائع عن تحقيق العدالة |
Şehirdeki tüm adalet, kanunsuzlar tarafından sağlanıyor. | Open Subtitles | القائم على تحقيق العدالة في المدينة هم المقتصّون. |
Şehirdeki tüm adalet, kanunsuzlar tarafından sağlanıyor. | Open Subtitles | القائم على تحقيق العدالة في المدينة هم المقتصّون. |
Ölüm arzum falan yok. Ben de bu binadaki herkes gibi adalet yerini bulsun istiyorum. | Open Subtitles | حسنًا، ليست لدي أمنية للموت أريد تحقيق العدالة فقط |
1995 ve 1999 yılları arasında Çeçenya'da öldürülen ya da kaçırılan insani yardım çalışanları için adalet yerini bulmamıştı. Ve bu durum her yerde aynıydı. | TED | فلم يمكن تحقيق العدالة لأي من عمال الإغاثة الإنسانية الذين قتلوا أو أختطفوا في الشيشان في الفترة ما بين عامي 95 و 99، والأمر نفسه ينطبق في جميع أنحاء العالم. |
Dünyadaki adaleti sağlamak bizim vazifemiz masumları koruyup suçluları cezalandırarak. | Open Subtitles | مهمتنا هيّ تحقيق العدالة في العالم لنحمي الأبرياء ومعاقبة الخارجين عن القانون |
adaleti sağlamak defterde bir ismin üstünü çizmek kadar kolaydı. | Open Subtitles | تحقيق العدالة كان بسهولة شطب أسامي من كتاب. |
Seni rahatlatacaksa adaletin sağlandığından emin olacağım. | Open Subtitles | سوف اتاكد من تحقيق العدالة اذا كان هذا يريحك |
Philadelphia'nın iyi insanları bugün adaletin tecelli ettiğini gördü. | Open Subtitles | الناس الطيبون لفيلادلفيا راو تحقيق العدالة اليوم |
Aklanmaya bozulmuş ve kendi adaletini uygulamış. | Open Subtitles | كان منزعجا من تبرئته وأراد تحقيق العدالة بنفسه |