Evet, onu analiz etmeye başlayabilirim. Bilimle. | Open Subtitles | نعم , بامكاني البدء في تحليله بالعلم ليس .. |
Pekâlâ çocuklar. Dönüp kasedi laboratuarda analiz edelim. | Open Subtitles | حسناً يا رجال ، لنعد هذا الشريط للمختبر كي يتم تحليله |
Elindeki hemen hemen boştu, yine de ağız çevresindeki sızıntıyı analiz edebildim. | Open Subtitles | هذا تقريبا خاوي و لكني استطعت تحليله التسرب حول الفوهة |
Sıvıyı bu sistemlerden birisine pompalıyoruz ve düğmeye basıyoruz ve böylece genomik karakter analizi yapılıyor. | TED | نضخ السائل عبر أحد هذه الأنظمة, ونضغط على الزر, ويتم تحليله لمعرفة صفاته الجينية |
Fakat, bence.... diğer insanların O'nunla ilgili eleştirileri hakkındaki pek çok analizinde: | Open Subtitles | لكن أعتقد، في الكثير من تحليله |
Doğal tekdüzelik ve cemiyetin ortak idealleri paylaşması mahallenin psikolojik bakımdan tekil, işlevsiz bir kişilik olarak analiz edilebileceğini gösterir. | Open Subtitles | والمُثل المُشتركة لمُجتمع مصطنع تُشير أن الحيّ يمكن تحليله نسياً بإعتباره شخصية مُختله |
En son duyduğumda, analiz edilip onaylanıyordu. | Open Subtitles | أخر ما سمعت, أنه كان يتم تحليله وتوثيقه. |
Jewpacabra görüntülerimi analiz edebilmeleri için uzmanlara vereceğiz. | Open Subtitles | يجب أن نعطى الفيديو إلى المحترفين الذين بإمكانهم تحليله |
Evet biz konuşurken kusmuktan örnek alınıp analiz ediliyor ve öyle bir iş yapmak zorunda olmadığım için çok minnettarım. | Open Subtitles | لذلك التفصيل المقرف أيها الحالم نعم,تم جمع ذلك القيء و يتم تحليله أثناء حديثنا |
Başkanın kanı her zaman askeri hastanede analiz edilir. | Open Subtitles | دمُّ الرئيس دائمًا يتمّ تحليله في مشفى البحريّة. |
Defalarca analiz ettik ama kimse böyle bir şey görmedi. | Open Subtitles | لقد توجب علينا تحليله مراراً وتكراراً لكن لم يسبق لأحد وأن رأى شيئاً كهذا. |
Bir şey yükleyeceğim. analiz edilmesini istiyorum. Hemen. | Open Subtitles | سأحَمٍلُ شيء أريدُكَ تحليله, فوراً |
Bir şey indireceğim ve analiz edilmesi gerekiyor. Kaçırıldı. | Open Subtitles | سأحَمٍلُ شيء أريدُكَ تحليله, فوراً |
Kurutsu'nun analiz etmemi istediği donanımla yarbayın ağ senkronizasyon şablonu eşleşti. | Open Subtitles | الجهاز الذي طلبت مني (كوروتسو) تحليله ، طابق نمط تزامن المقدم |
Çok kısa dalga boyları yaptığımız zaman, anten bir diyapozon gibi çınlıyor ve antenden yerden geri saçılımından daha fazla enerji çıkıyor, bu saçılımı analiz etmeye çalışıyoruz, çok zaman alıyor. | TED | عند تشغيل موجات قصيرة جدا مثل رنات الشوكة يحدث الهوائي صدى وعندها يصدر الهوائي المزيد من الطاقة بالإضافة إلى ما تعكسه الأرض و هذا ما نحاول تحليله و هذا يكلفنا الكثير من الوقت " |
Bunları analiz etmek bizi Avrasya'nın oluştuğu on milyonlarca yıl öncesine götürür. | Open Subtitles | و تحليله يأخذك لعشرات الملايين من السنين في الماضي . (لوقت تشكل (يوريجا |
Daha videoyu analiz ediyoruz. | Open Subtitles | عملية تحليله جارية |
- Artık analiz etmek çok daha zor. | Open Subtitles | -يجعل من الصعب تحليله |
24-bit patlıcanın analizi yapılacak. | Open Subtitles | الباذنجان ذو ال24 بيت سيتم تحليله |
Elimde radyo frekanslarının spektrum analizi sonucu var. | Open Subtitles | لدي نص من موجة الراديو يمكننا تحليله |
Bay McVeigh mermi analizinde şüpheleri olduğunu burada belirtti. | Open Subtitles | اقترح السيد "مكفيه" هنا أنّه... كان حذراً في تحليله... -بشأن الرصاصات |