Ben Galaktik Hiper Uzay planlama Konseyi'nden, Prostetnik Vogon Jeltz. | Open Subtitles | هذا أنا بروستيتنيك فوجون جيلتز من مجلس تخطيط الفضاء المجرى |
Burada Pentagon'un stratejik planlama grubunda... Aktif bir statü almak istediğin söyleniyor. | Open Subtitles | مدونٌ هنا بأنك تريد حالة نشطة في مجموعة تخطيط وزارة الدفاع الاستراتيجية |
Şimdi, tüm bunları herhangi bir plan veya etkin bir iletişim olmadan yaptığımızı düşünün. | TED | تخيلوا الآن أنّه يجب القيام بذلك دون أيّ تخطيط أو أيّ تواصل عالي المستوى |
Bu durum tabii ki, bir nevi dairesel şehir mantığını sürdüren tarihsel bir şehrin yerleşim planı içinde olduğunuz zaman bazı komik anlara neden olur. | TED | هذا بالطبع يؤدي إلى بعض اللحظات المضحكة عندما تكون في نظام تخطيط مدينة قديمة تتبع نمط المدينة الدائري، أليس كذلك؟ |
Akıllı bir strateji ama sadece kaçınılmaz olanı geciktirir. | Open Subtitles | تخطيط ذكي ولكن هذا فقط يؤجل المحتوم |
Şimdi, karmaşık bir sosyal sistem planlaması yapmak zor bir iştir ve size bir hikaye anlatmama izin verin. | TED | نعلم جميعا أن تخطيط أي نظام اجتماعي معقد هو من الصعوبة بمكان واسمحوا لي ان أسرد لكم القصة التالية. |
Aslında temel olarak, bir noktaya kadar bu diğer insanların ne yapmaları gerektiğini planlama girişimleriydi, diğer insanların hayatlarını onlar adına planlamak ne yapması gerektiğidir. | TED | انهم يحاولون القيام ، الى حد ما ، بتخطيط ما يجب أن يقوم به مستخدمي الطرق ، وبالتالي تخطيط حياتهم اليومية. |
Nairobi şehri ve Kenya hükûmeti, Mukuru'yu özel planlama bölgesi ilan etti, bu da, insanlar kendi planlarını beyan edebilirler demekti. | TED | مدينة نييروبى وحكومة كينيا، أعلنوا موكورو كمنطقة تخطيط خاصة، ما يعنى إن بإمكان الأشخاص المجيء بخططهم. |
Şey, dün sadece Şehir planlama Dairesi'nde çalışan bir adamdı. | Open Subtitles | حسناً, بالأمس كان مجرد شخص يعمل بمصلحة تخطيط المدينة |
Karayip gezisi planlama komitesinin ilk toplantısına hoş geldiniz. | Open Subtitles | عطلة الزعيمة النهارية للجنة تخطيط الجولة البحرية الكاريبية |
Düğünümüzü planlama yemeğinde niye kendisine sormuyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تَسْألُه في تخطيط عشاءِ زفافنا الصَغيرِ؟ |
Şehir planlama kurulunda seninle birlikte çalışıyordu, değil mi? | Open Subtitles | اعتاد على العمل معكم على مجلس تخطيط المدينة , أليس كذلك؟ |
Yani, Rusya'da bulunmuş herhangi birisi bilir ki orada gelecek ay için bile bir plan yoktur. | TED | أعني، أي شخص ذهب الى روسيا سيعرف أنه لا يوجد تخطيط لروسيا للشهر القادم. |
Beni işine bulaştırmanın kendi hatan olduğunu düşünebilirsin ama ben de plan yapmadan daldığım için hatalıydım. | Open Subtitles | أنتِ رُبما تُفكري أنها غلطتكِ بأنني تدخلت في شؤونكِ ولكنني أنا أيضاً مُخطئ لأنني تدخلت بدون تخطيط للأمر |
Bilmiyorum. Tanrı'nın herkez için bir planı var değil mi? | Open Subtitles | لا أدري, أظن أن الله له تخطيط لكل مخلوق. |
O oyunda strateji namına bir şey yok ki. | Open Subtitles | ليس هنالك أي تخطيط في اللعب في الملاهي |
Şimdi, biraz dikkatli bir vasiyet planlaması ile bu kesintilerin bir çoğu önlenebilir. | Open Subtitles | و العديد من هذه الضرائب يمكن تجنبها مع بعض الحرص في تخطيط الوصية |
Camille, bina hakkındaki her şeyi incele, kat planları, şemalar, erişim kodları. | Open Subtitles | كميل، أسحبى كل شيء يمكنك أن تعرفيه عن المبنى، تخطيط الطوابق،رموز الوصول. |
- Bir taktik değişikliği gibi görünüyor. - Gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayabilir. | Open Subtitles | هذا يبدو كأنه تخطيط مضلل - هذا تلاعب غير مؤثر بالحقائق - |
Tüm inşaat planını berbat ediyor. Toprak düzeltmesi ve temizliğe başlamadan önce tüm alanı yeniden çalışmam lazım. | Open Subtitles | لقد قاموا بتدمير مخططات الإنشاء بأكمله علي أن أعيد تخطيط الموقع بأكمله من أجل هذا |
Wally'nin EKG cihazının lavman çantasını aldığı zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرحين علق والي بكيس الحقنة الشرجية في جهاز تخطيط القلب؟ |
Bu, büyük bir planın bir kısmı. | Open Subtitles | لانس , ده تخطيط علي كبير وانت جزع منه يا سلام؟ |
Projeyi mi gördün? | Open Subtitles | لقد رأيت تخطيط السجن |
Günlük işleri planlamada zorluklar yaşabilir. | Open Subtitles | وسيواجه صعوبة في تخطيط مهمامه اليومية |
Ya yükleyiciyi planlamadan sorumlu olan insanları buluruz ya da nükleer bir felakete doğru sürükleniyoruz. | Open Subtitles | إما أن يعثر على المسئولين عن تخطيط هذا الصاعق وإلا فستحدث كارثة نووية |
Bir stres testi ya da EKO istediğimi hiç hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أذكر أنني طلبت اختبار توتر أو تخطيط صدى للقلب |