ويكيبيديا

    "تخوض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kilitli
        
    • girmek
        
    • başına
        
    • katılman
        
    • girmesine
        
    • mücadele
        
    • kısıldığı
        
    Tanıdığım tüm dâhiler bir hastanede kilitli kalmışken nasıl yapacağım bunu acaba? Open Subtitles كيف أنا سأفعل ذلك عند كل عبقري وأنا أعلم تخوض هذا المستشفى؟
    Uzun hikaye, ama panik odanda kilitli kaldım. Open Subtitles قصة طويلة، ولكن أنا نوع من تخوض غرفة الهلع لديك.
    Bir poligraf testine girmek ister misin? Open Subtitles هل تريد أن تخوض تلك المناقشة مع الصحيفة؟
    Ve her nasılsa, yine de benim tüm çektiklerim senin de başına gelecek. Open Subtitles وعلى أي حال .. لازال عليك أن تخوض . كل ما عانيته
    Bu seferkine katılman gerekmez. Open Subtitles يمكنك ان تذهب الى اي مكان,لا يجب عليك ان تخوض هذه العملية
    Bunun içine yapayalnız girmesine nasıl göz yumarsın? Open Subtitles كيف يمكنك ان تجعلها تخوض هذه الحرب وهي ليست مستعده تماما ؟
    Çocuklar, muhtemelen bunlardan birinde kilitli, tamam mı? Open Subtitles الرجال، هو على الأرجح تخوض واحدة من هذه، حسنا؟
    Rachael'ın kapısı kilitli cevap vermiyor Open Subtitles وراشيل تخوض. وقالت إنها لا يستجيب. انتظر هنا.
    Beni burada kilitli tutarak hayatının hatasını yapıyorsun. Open Subtitles أنت ترتكب خطأ حفظ لي تخوض هنا.
    Tanrıya şükür ki hücreler hala kilitli. Open Subtitles الحمد لله احتواء لا تزال تخوض الخلايا.
    Sıralamaya girmek için en azından bir kere dövüşmüş olman gerek. Open Subtitles لابد ان تخوض نزالاً واحداً على الأقل لتكون مصنفاً
    - Konuya benimle girmek istemiyorsun sadece. Open Subtitles لكنكَ لا تريد أن تخوض فيهِ معي فحسب أيتها الطبيبة
    Bu komik ama benimle para hakkında sidik yarışına girmek istemezsin. Open Subtitles لكنك لا تريد ان تخوض منافسه مزعجه معي حول المال
    Bunu tek başına atlatmana izin vereceğimi... Open Subtitles ستكون مجنوناً إن ظننتني سأتركك تخوض هذا بمفردك
    - Takip etmemem için bana söz verdirdi, ama bu savaşta bizim için tek başına savaşmasına müsaade etmem olur şey değil. Open Subtitles لقد جعلتنى أعدها بألا أتبعها ، ولكن من الغباء أن أدعها تخوض هذه المعركة عنا.
    Bu yarışa katılman şart mı Messala? Open Subtitles هل يجب أن تخوض هذا السباق "ميسالا"؟
    Bu yarışa katılman şart mı Messala? Open Subtitles هل يجب أن تخوض هذا السباق "ميسالا"؟
    Bu ailenin kendi kendisiyle savaşa girmesine müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن اجعل هذه العائلة تخوض حربا مع نفسها
    Bu savaşa tek başına girmesine izin vermek mi istiyorsun? Open Subtitles -سنتركها تخوض هذه المعركة لوحدها؟
    Ziyaret konusunda sizinle mücadele etmemeye karar verdi. Open Subtitles انها قررت انها لا تخوض معك صراع من اجل الزيارة.
    Şirketi 3 bin kişinin işten çıkarıldığı, ürünlerin %70'nin kısıldığı günlerden.. Open Subtitles لقد أعدت الشركة إلى الحياة بعد أن كانت تخوض عناء تسريح 3000 شخص

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد