Gerçekte Komandolar ise, Sadece belirli şartlarda savaşmak üzere eğitilmiş askerdir. | Open Subtitles | والحقيقة أن المغوار هو فقط شخص ما تدرّب ليقاتل تحت مجموعة معينة من الظروف |
Görevi tamamlanana dek hedefini izlemek üzere eğitilmiş bir suikastçı. | Open Subtitles | هو قاتل تدرّب لمواصلة اللحاقبالهدف. إلىأنتكتملمهمته. |
SEAL 6'da eğitilmiş. Yani terörle mücadele bölümünde. | Open Subtitles | تدرّب مع الفرقة السادسة، لمحاربة الإرهاب. |
Ben sadece bugün neden koçluk yapmadığınızı merak ettim. | Open Subtitles | كنت أتساءل فقط لماذا لم تدرّب اليوم. |
Sadece koçluk yaparak bakabileceğine emin misin? | Open Subtitles | تظن يمكنك أن تدرّب فقط؟ |
Sıkı çalış. Geri dönerim. Muhtemelen. | Open Subtitles | تدرّب بجهد، سأعود، على الأرجح |
Sen sıkı çalış. Sana bir kılıç getireceğim. | Open Subtitles | تدرّب بعزم، سأعود بالسيّف |
Çok iyi eğitilmiş ve çok iyi bakılmıştır. | Open Subtitles | هو ورقي تدرّب وتصرّف حسنا، |
Sadece oturup yalvarması için eğitilmiş. | Open Subtitles | تدرّب على الانتصاب والاستجداء |
Bunu yapmalıydım, Amadeo. O çok güçlü ve iyi eğitilmiş. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا يا (أماديو)، إنه قويّ و قد تدرّب جيداً. |
Gerçekten koçluk mu yapıyorsun? | Open Subtitles | تدرّب كذلك؟ |
Onunla sen çalış. | Open Subtitles | أنتَ تدرّب معه. |
Sıkı çalış, güçlü kal. | Open Subtitles | تدرّب بشدّة وإبق قويا |
çalış o zaman. | Open Subtitles | تدرّب |