Basıncı daha hızlı azaltmak için kan akışını hızlandırmalıyım. | Open Subtitles | أريد تدفق دم بشكل أفضل لتخفيف هذا الضغط سريعا |
Tansiyonu dengede tutamadık, ama kan akışını sağlamıştık. | Open Subtitles | أخفقنا فى إنتاج ضغط دم مرتفع... لكننا حصلنا على تدفق دم مرتفع. |
Odalar arasındaki kan akışını gösteriyor. | Open Subtitles | إنها تقترح تدفق دم بين الحجرات |
Yüzdeki kan akışı değişikliklerine bakmak suretiyle bir insanın saklı duygularını öğrenebiliriz. | TED | بالنظر إلى تغييرات تدفق دم الوجه يمكننا كشف مشاعر الناس المخفية. |
Maalesef, duygulardan kaynaklanan bu kan akışı değişimleri, çıplak gözle görülemeyecek kadar hafif. | TED | للأسف، مثل هذه التغييرات في تدفق دم الوجه المتعلقة بالأحاسيس هي رقيقة جداً ويصعب كشفها بعيوننا المجردة. |
İnsanlar yalan söylerken, yanaklardaki kan akışı azalır ve burundaki kan akışı artar. | TED | عندما يكذبُ الناس، ينخفض تدفق دم الوجه في الخدين، ويزداد تدفق دم الوجه في الأنف. |
Tamam, eğer deli değilsen bile ki bu büyük bir "eğer" kolunda çok uzun zamandır kan akışı yok. | Open Subtitles | حسناً إن لم تكن مجنوناً وهذا تشديد كبير ذراعها كانت بلا تدفق دم |