Kariyeri mahvoldu, adı lekelendi, saygınlığı yok oldu, hepsi sizin kasıtlı şakacılığınız yüzünden. | Open Subtitles | لقد تدمرت مهنته و هوجمت سمعته و أبطلت خطوبته كله بيدك المؤذية عمداً |
Alman babaları olduğu için, binlerce Norveçlinin hayatı mahvoldu ve kimse bu konuda konuşmuyor. | Open Subtitles | حياة الآلاف من النرويجيين تدمرت لأن آباءهم كانوا ألمانيين. لا أحد يتحدث عن الأمر |
Bunu yapan adam, Tüm alayı, köyü ve ayrıca iki komşu köy Güneş batmadan yok edildi. | Open Subtitles | الرجل الذي فعله كل الفوج العسكري وقريته والقرى المجاورة تدمرت قبل غروب الشمس |
Fakat ilişkilerimize onarılmaz biçimde zarar verecek bir şey olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | و لكن لا أعتقد أن العلاقات تدمرت بشكل لا يمكن إصلاحه |
Ve bu bazıları zombiler gibi ayaklarını sürüyerek, ...ve zihinleri, Akrebin azabıyla harap olmuş vaziyette döndüler. | Open Subtitles | وعدد قليل جداً رجع مثل الزومبّى عقولهم تدمرت بواسطة قوة لدغة العقارب |
Başka bir hasar rapor edilmemiş. | Open Subtitles | غرفة واحده تدمرت ولا يوجد تبليغ عن خسائر بشرية |
Ve böyle muhitler, mesela Kaliforniya'nın 'Central Valley', konut piyasasının çökmesiyle ve benzin fiyatlarının artmasıyla zarar görmekle kalmadı, yerle bir oldular. | TED | وهذه هي الأحياء، على سبيل المثال، في وادي وسط كاليفورنيا التي لن تؤذي عند انفجار فقاعة الإسكان وعندما ارتفعت أسعار الغاز؛ تدمرت |
Ailem mahvolmuş durumda ve biricik kızımın ölümünden sorumlu olan da Missy. | Open Subtitles | لقد تدمرت عائلتي والمذنبة ميسي في موت طفلتي الصغيره |
21 A.B.D gemisi batmış ya da hasar almıştı. 188 uçak yok edilmiş, 2403 insan öldürülmüştü. | Open Subtitles | واحد و عشرون سفينة أمريكية قد أُغرقت أو تضررت تدمرت 188 طائرة قُتل 2403 شخص |
O gün topluluktaki herkesin hayatı mahvoldu. | Open Subtitles | جميعُ من في الدائرة تدمرت حياتهم في ذلكَ اليوم |
Şimdi de Jimmy'nin bütün hayalleri mahvoldu. Çok sağol, Helen Keller. | Open Subtitles | والان جميع ذكريات جيمي تدمرت شكرا لكي , هيلينا كيلر |
Benim geçmişim mahvoldu, daha yeni hayatımı toparlamaya başladım. | Open Subtitles | حياتي السابقه قد تدمرت وفقط الان بدأت الم شتات حياتي |
Şimdi, ilk seferinde onlarla savaşmaya çalıştım gemi yok edildi. | Open Subtitles | والأن أول مره حاولت قتالهم السفينه تدمرت |
İkinci seferde, savunma yaptım ama gemi yine yok edildi. | Open Subtitles | المره الثانيه دخلت فى حاله دفاع ولكن السفينه تدمرت على أى حال |
Çünkü otobüs şoförü bu durumdan dolayı tamamıyla harap olmuş olabilir ve ben de kendi vicdanını rahatlatmak için polisleri arayan zengin kız olacağım. | Open Subtitles | بسبب ربما سائق الحافلة بالكامل تدمرت حياته وانا فقط اريد ان اكون تلك الفتاة الغنية التي |
Küçükken köyüm bir Amerikan şirketi tarafından yerle bir edildi. | Open Subtitles | حين كنت فتاه قريتى تدمرت بواسطه كتله أمريكيه |
Bu paha biçilmez sanat eseri mahvolmuş. Bir dakika. | Open Subtitles | هذه القطعة الفنية التي لا تقدر بثمن قد تدمرت. |
Tüm yaşam türleri yok edilmiş ve özleri çıkarılmış. | Open Subtitles | تدمرت كل الكائنات الحية وتم امتصاص أرواحهم |
Mahvoldum, bu sizin için yeterli değil mi? | Open Subtitles | لقد تدمرت,ألا يكفيك هذا؟ |
Şehirler ve kasabalar yok olmuş, Sayısız ölü varmış. | Open Subtitles | كلا المدينتان تدمرت على الفور بعدد موتى لا يمكن تخيله |
Onu birazcık daha bekletmesi gerekiyordu ve bunu kabulleneceğini hiç düşünmemiştim ama yıkılmıştı. | Open Subtitles | تريد الإستمرار بها وقتا أطول ولا اعتقد أنها سوف تعترف لكنها تدمرت نفسياً |
Hayır, çoktan bozuldu bile. Çözelti çok kuvvetli. Soluyor. | Open Subtitles | لا، تدمرت المحلول قوي جداً، الصورة باهته |
Korkarım ki dün gece yokettim . | Open Subtitles | ...أخشى أنها تدمرت الليلة الماضية |