ويكيبيديا

    "تدهور" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kötüye
        
    • bozulma
        
    • kötüleşti
        
    • bozulması
        
    • kötüleşiyor
        
    • çöküş
        
    • bozulmaya
        
    • aklî
        
    • düşüşte
        
    Hastalığı önceden teşhis etmek ve kötüye gitmesini engellemek en iyisi olurdu. TED الأفضل هو أن تستطيع تشخيص المرض مبكرًا وأن تمنع بوادر المرض التي ستؤدي إلى تدهور الحالة الصحية
    Yani doktorlar kötüye giden semptomları kendine zarar veren kişilik sorunları olarak değerlendirdi. Open Subtitles لذا الأطباء شخصوا تدهور حالتها بالتصرف الإيذائي الشخصي
    Bunu yanlış anlama ama, senin hücrelerinin bozulma hızına bakarsak,.. Open Subtitles لا تفهمني خاطئة ولكن في معدل تدهور الخلايا الخاصة بك
    Nodülleri örten koruyucu kumaşlar bozulmuş. Derhal tedavi edilmesi gereken bir bozulma durumu. Open Subtitles جسمها دخل في مرحلة تدهور وبدء جسدها بالانهيار وفي حالتها تلك يجب علاجها فورا
    Durumu hızla kötüleşti, konuşamama hastalığı ve sağ tarafında yarı-felç başladı. Open Subtitles تدهور الأمر بسرعة وحدث إحتباس تسبب بشلل نصفي في الجزء الأيمن
    Birleşik Devletler ile ilişkilerimizin bozulması. Open Subtitles تدهور العلاقة بين الولايات المتحدة والاتحاد السوفيتى
    Hormon tedavisine verdiği tepki çok zayıf sağlığı gittikçe kötüleşiyor. Open Subtitles استجابته للعلاج الهرموني ضعيفة, يوجد تدهور مستمر.
    Onlar kopyaydılar nesillerdir kopyanın kopyası, onun da kopyası şeklinde ve sonuç olarak da geri döndürülemeyen genetik bir çöküş yaşadılar. Open Subtitles لقد كانوا مستنسخين نسخ من نسخ من نسخ ، عبر الأجيال و نتيجة لذلك عانوا من تدهور جينات جنسهم
    Bu derece bozulmaya bakarsak bir süre için ağırlıksız kalmış olsa gerek. Open Subtitles بالطبع تدهور كهذا يوحي أنّه قليل الوزن منذ مدّة بالفعل
    Öyle sanıyorum ki bu baskı artarak devam edecek ve ciddi bir aklî denge bozukluğuna sebebiyet verebilecek. Open Subtitles واعتقادي أن هذا من شأنه أن يواصل الضغط وتكثيفه ، مما يرجح أن يحدث تدهور عقلي خطير
    Son 30 yıldır, pek çok ekip bölgelerindeki kutup ayılarının durumunun kötüye gittiğini gözlemledi. Open Subtitles على مدار السنوات الثلاثين الأخيرة، لاحظت فرقٌ كثيرة أنّ أحوال دببهم القطبية المحلية في تدهور
    Ama sonra ekonomi kötüye gitti en büyük müşterilerim hesaplarını kapatmaya başladılar. Open Subtitles لكن بعدها تدهور الحال الإقتصادي وبدأ عملائي الكبار في إلغاء حساباتهم
    Parçalanmalar umduğumdan daha da kötüye sürüklüyor seni. Open Subtitles عملية الإنشقاق تدهور جسمك أكثر مما توقعت
    DNP'nin bozulma ürünleri ile birlikte, aminonitrophenol, ANP. Open Subtitles جنبا إلى جنب مع آثار من الناتج تدهور إدارة التخطيط الوطني، و aminonitrophenol والشرطة الوطنية الأفغانية.
    Diş eti hattı boyunca uzanan kemikteki bozulma miktarına bakarak, şunu söyleyebilirim ki kurbanınız yeni takma dişlerini aldıktan 5 ila 6 yıl sonra öldürülmüş. Open Subtitles استناداً إلى تدهور العظم عند خط اللثة هنا ...سأقول أن ضحيتنا ...تم قتله من خمس لست سنوات بعد أن حصل لنفسه على طقم جديد لامع
    Makine aktif oldu ama ekolojik bozulma seviyesi değişmedi. Open Subtitles ! مستوى تدهور البيئة لم يتغير منذ أن شغلنا الآلة
    Durumu hızla kötüleşti, konuşamama hastalığı ve sağ tarafında yarı-felç başladı. Open Subtitles تدهور الأمر بسرعة وحدث إحتباس تسبب بشلل نصفي في الجزء الأيمن
    Yüzükte mikroskobik asit bozulması var. Open Subtitles يظهر الحاتم آثار مجهرية عن تدهور بفعل الأحماض.
    Beyin kanaması var. Durumu kötüleşiyor olmalı. Open Subtitles لديه نزيف في الدماغ لابد انه تدهور
    Geminin şu andaki çöküş hızıyla yaşanmaz hale gelmesine yaklaşık dört gün var. Open Subtitles في المستوى الحالي من تدهور السفينة تقديري أن لدينا أربعة أيام قبل أن تصبح غير صالحة للسكن
    Nörolojik yapısı belirgin biçimde bozulmaya başladı. Open Subtitles المرض كراب الأحداث. أنها بالفعل تدهور ملحوظ لها العصبية النظام.
    Ve üniversitelerde, beşeri ilimler ve sanat programları... pek çok ölçüme göre aslında düşüşte. TED والعلوم الإنسانية وبرامج الفنون فى الجامعات، التي هي بمقاييس عديدة، فعلًا فى تدهور.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد