Ama zaman zaman bana seni hatırlatıyor ve bana yaptıklarını. | Open Subtitles | ولكن من وقت لآخر ..انها تذكرني بك وبالذي فعلتيه لي |
Bana ikinci karımı hatırlatıyor. Tek fark onun göğüsleri doğaldı. | Open Subtitles | تذكرني بزوجتي الثانية ، عدا أنني لم أحتج لشراء ثدييها |
"Beni hatırladın mı?" dedim. | Open Subtitles | سألته, هل تذكرني.. ؟ هل بإمكانك تمييز وجهي.. |
- Bana, hareketlerine hakim olanın sadece mantık olduğunu mu hatırlatıyorsun? | Open Subtitles | أنت على وشك أن تذكرني بأن المنطق فقط يتحكم بأفعالك ؟ |
Bu bana geçen hafta Grayson'ın yemekten sonra yaptığı romantik şeyi hatırlattı. | Open Subtitles | إنها تذكرني بالأمر الرومانسي الذي فعلناه أنا وغرايسن الأسبوع الماضي بعد الغداء |
Bu şarkı bana hep ömrümün en önemli gecesini hatırlatıyor. Tanıştığımız geceyi. | Open Subtitles | هذه الأغنية تذكرني دائماً بأهم ليلة في حياتي الليلة التي التقينا بها |
Jerk Chicken'da bana nereden geldiğimi hatırlatıyor ama ben onu yüzüme bulaştırmıyorum. | Open Subtitles | و جبة دجاج الحار تذكرني بموطني لكن ليس أضع التوابل على وجهي. |
Dürüst olmak gerekise onunla ilk tanıştığım zamanki hallerini hatırlatıyor. | Open Subtitles | أعني، أنها تذكرني بما كانت عليه بأول مرة التقيت بها |
hatırladın mı, düğünden? Seri cinayetler katili? | Open Subtitles | مرحباً، انا كامب ويستلر ، هل تذكرني في الزواج |
Ben Yüzbaşı Grover, hatırladın mı beni? | Open Subtitles | أنا القائد "غروفر" أنت تذكرني أليس كذلك؟ |
Şimdi beni hatırladın öyle değil mi? | Open Subtitles | أجل، أنت تذكرني الآن، أليس كذلك؟ |
Zamanında işkence ettiğim birini hatırlatıyorsun. Biraz daha büyüktü, daha kaslıydı. | Open Subtitles | تذكرني برجل عذبته ذات حين، لعلّه كان أضخم ومفتول العضلات عنك. |
Paris'de üniversitedeyken tanıdığım bir çocuğu hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | أنت تذكرني بشاب كنت أعرفه من الجامعة في باريس |
Bana daha önce tanıdığım tatlı ve genç birini hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | الأمر فقط أنك تذكرني بفتاة جميلة كنت اعرفها |
Bu şarkı bana, ara sıra Crestmont'ta oynayan eski dans filmlerini hatırlattı. | Open Subtitles | هذه الأغنية تذكرني بالأفلام الراقصة القديمة التي نعرضها أحياناً في دار كرستمونت |
Çocukların maçlarında kaç kez bana hakemler üstünde güreş taktiği uygulamamamı hatırlattı... | TED | أعني، أتعلمون كم عدد المرات التي كان عليها أن تذكرني أن لا أطرح الحكام أرضًا في مباريات كرة القدم لطفلتي؟ |
Buraya ilk geldiğinde... ne aradığını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | المره الأولى التي أتيتي بها هنا هل انت تذكرني ماكنت تبحثين عنه؟ |
Beni gerçekten hatırlamıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت حقا لا تذكرني اليس كذك ؟ |
hatırlatma onu bana. "Dostlar dostlara yardım ediyor"muş. | Open Subtitles | لا تذكرني الأصدقاء يساعدون الأصدقاء, تباً |
Ve bunu giydiğinde, sevgili Traudl, beni ve Bavaria'da geçirdiğimiz zamanları hatırla, olur mu? | Open Subtitles | وعند تلبسها، عزيزي تراودل، تذكرني من خلالها. و في الأوقات التي قضيناها معا في بافاريا. |
Beni hatırlamadın değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تذكرني. أليس كذاك؟ |
Ayrıldıktan sonra hiç kimse beni hatırlamıyor. | Open Subtitles | لا أحد تذكرني بعد رحيلي |
Bana yanlış biri gibi gelmedin ve bana eski bir erkek arkadaşımı hatırlattın, tamam mı? | Open Subtitles | إنك لا تنزعج من شيء لا أحبه وإنك تذكرني بعض الشيء بصديقي القديم |
Sizi hatırlamıştım, siz beni hatırlamamıştınız. hatırladınız mı? | Open Subtitles | لقد تحدثنا على الهاتف هل تذكرني |
Bana yaşlı bir hizmetçiyi daha az hatırlatan kimseyle tanışmadım. | Open Subtitles | أنت الأخيرة التي من الممكن أن تذكرني بالسيدات الكبار في السن |
- Demek beni hatırlıyorsun. | Open Subtitles | رقيب أول أرون هالم أنت تذكرني حقا يا سيدي |
Bu üç istek yolu bana insanlığın gerçek ihtiyacı olan şeyleri tasarlamamız gerektiğini hatırlatır. | TED | لذا فمسارات الرغبة الثلاث هذه تذكرني بأننا بحاجة لأن نصمم مايحتاجه البشر حقاً. |