ويكيبيديا

    "تذيب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • eritiyor
        
    • eritir
        
    • eritmeden
        
    • yayarak yanacak
        
    • eritmek
        
    • eritirsin
        
    • eritebilir
        
    • çekirdeğindeki ısınmış
        
    Madde o kadar sıcak yanıyor ki, eti bir yağ gibi eritiyor. Open Subtitles تصدر هذه الماده درجه حراره عاليه لدرجة انها تذيب اللحم مثل الدهن
    Güneş karları eritiyor ve sular uzun bir yol kat ederek tekrar okyanusa kavuşabilmek için yeniden akmaya başlıyor. Open Subtitles تذيب الشمس الجليد و يتدفق الماء في طريقه مرة أخرى ليبدأ رحلته الطويلة للعودة للمحيط
    Elektrik hatlarını eritir, sigortaları yakar ve iletişimi bozarlar. Open Subtitles تذيب شبكات الكهرباء، وتفجّر صمامات الكهرباء وتشوّش على الاتصالات
    Çünkü biz, birbirimiz için yaratılmışız. Bu şarkı hep içimi eritir. Open Subtitles لانه انت و انا قدّر لنا ان نكون معاً هذه الاغنية دائماً تذيب قلبي
    Asit kapsülü eritmeden önce, kızınızın 30 dakikası var. Open Subtitles أمام ابنتك 30 دقيقة قبل أن تذيب الأحماض الكبسولة
    * Her gece tatlı bir ışık yayarak yanacak bir tanesi * Open Subtitles * واحدة كل ليلة، تذيب ضوءاً بهيجاً *
    TV reklamları yapıyor ve eski Çin bitkilerini kiloları eritmek için kullandırtıyor. Open Subtitles يقومبالإعلاناتالتلفزيونيةوكل شيء وهم يستخدمون هذه العشبة الصينية القديمة إنها فقط تذيب الدهون.
    Rachel'i nasıl eritirsin söyleyeyim mi? Open Subtitles هل تريدنى أن أخبرك كيف تذيب قلب راشيل؟
    Bu yine Güneş olmalı. Kuyrukluyıldızın donmuş kalbini eritiyor. Open Subtitles إنها بسبب الشمس أيضاً حيث تذيب قلب المذنب المتجمد
    Madde o kadar sıcak yanıyor ki odunu, taşı, hatta çeliği eritiyor ve elbette insan etini. Open Subtitles هذا الماده تحترق مصدره سخونه رهيبه تذيب الخشب والحجر وحتي الصلب وبالطبع الانسان
    Aslında şöyle, güneş, kuyrukluyıldızdaki buzu eritiyor işte o zaman artıklar gevşeyip dökülüyor. Open Subtitles في الحقيقة الشمس تذيب الثلج عن المذنب وذلك عندما الحطام يسقط
    Rekor kıran bir sıcak hava dalgası Los Angeles'ı eritiyor şehrin güneyi boyunca dükkanlarda kaos çıktı bazı bölgelere çevik kuvvet çağırıldı. Open Subtitles موجة حر عالية تذيب لوس أنجلوس مخلفة فوضى عارمة في الجزء الجنوبي من المدينة يا إلهي
    Özel kurşun beyni güzelce eritiyor fakat bizden biri, pislik içinde debelenen biri olup olmadığını görmek istedik. Open Subtitles طلقة خاصة تذيب الدماغ بسلالة ولطف لكن نود أن نرى إن كنت أحدنا تعاني في القاع
    Şef için bunun peynirini eritir misin? Open Subtitles هل لك أن تذيب الجبن؟ شكراً لك.
    Basınç ısı oluşturur ısı yağı eritir. Open Subtitles الضفط يولد الحرارة الحرارة تذيب الدهون
    Kemiği eritir, böylece iliği sindirebilir. Open Subtitles تذيب العظم ليتمكّن من هضم النخاع الآن.
    Bütün yıl boyunca ihtiyacı olan yiyeceğin üçte ikilik kısmını gelecek üç ay içinde yemek zorunda yani güneş ayağının altındaki buzları eritmeden önce. Open Subtitles خلال الأشهر الثلاث القادمة يجب عليه تناول ثُلثي حاجته لطوال السنة قبل أن تذيب الشمس الجليد من تحت قدميه
    Çığlıklar atan vampir kadın, beynimi eritmeden, gidelim. Open Subtitles قبل أن تذيب دماغي هذه الشمطاءُ بصراخها
    * Her gece tatlı bir ışık yayarak yanacak bir tanesi * Open Subtitles * واحدة كل ليلة، تذيب ضوءاً بهيجاً *
    * Her gece tatlı bir ışık yayarak yanacak bir tanesi * Open Subtitles * واحدة كل ليلة، تذيب ضوءاً بهيجاً *
    - Senin kızdaki buzu eritmek için. Open Subtitles -لكي تذيب الجليد من على فتاتك .
    Rachel'i nasıl eritirsin söyleyeyim mi? Open Subtitles هل تريدنى أن أخبرك كيف تذيب قلب راشيل؟ - نعم
    Ama donmuş bir kalbi ancak gerçek bir aşk eritebilir. Open Subtitles لكن يمكن فقط لبادرة حبّ حقيقيّ أن تذيب القلب المجمّد
    Dünya'nın çekirdeğindeki ısınmış kayalar.. ..yerkabuğuna doğru harekete geçerek.. Open Subtitles إنها حمم بركانية تذيب الحجارة مقذوفة من باطن الآرض

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد