- Sen gelmiyorsun. | Open Subtitles | كلا، لن ترافقنا. |
Dostum, neden sen de Bizimle Kansas'a gelmiyorsun? | Open Subtitles | اسمع يارجل لم لا ترافقنا إلى (كنساس)؟ |
Albayım, birliğinizin Nung'a kadar bize eşlik etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | سيدى من المفترض أن ترافقنا وحدتك إلى نهر "النونج" |
* Tören boruları da onlara eşlik ediyorlar. * | Open Subtitles | الجوقات ترافقنا |
Teğmenin Bizimle beraber yük vagonunda olması gözlerimi yaşartıyor. | Open Subtitles | أجد بأن هذا يجعل السعادة ترافقنا وتحفظ لنا الكتيبة |
Irene'in isimsiz bir mezar içinde görmek isteyen çok fazla kişi var. Sanırım Bizimle takılman senin açından pek güvenli değil. | Open Subtitles | لدى آيرين ناس كثيرين يريدون قتلها ولا أظن أنه من الأمان أن ترافقنا. |
Senin de gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | وأريدك أن ترافقنا |
Bizimle Avustralya'ya gelmelisin. | Open Subtitles | عليك أن ترافقنا الى استراليا |
Neden Bizimle gelmiyorsun Bay Thompson? | Open Subtitles | لمَ لا ترافقنا يا سيّد (تومسون) ؟ |
- Bizimle gelmiyorsun. - Neden? | Open Subtitles | لن ترافقنا - لِم لا؟ |
Sen gelmiyorsun. | Open Subtitles | لن ترافقنا |
Soylu efendi, eski kocamın giysilerini giyerek bize eşlik edebilirsiniz. | Open Subtitles | سيدي النبيل ، يمكنك أن ترافقنا إلى (أمريكا) بعد ارتداء ملابس زوجي الراحل |
Eşim de sizlere eşlik etmek istiyordu ama.. | Open Subtitles | كان يجب أن ترافقنا زوجتي |
General Zod bu kadının bana eşlik etmesini istiyor. | Open Subtitles | -أجل . الجنرال (زود) يرغب من هذه المرأة أن ترافقنا. |
Havalimanı güvenliği. Bizimle gelmenizi rica edeceğim. | Open Subtitles | أنا مِن أمن المطار، نريدكَ أن ترافقنا من فضلكَ |
Muhasebeden kızlarla birşeyler içmeye gideceğiz istersen paketleme ve nakliye olarak Bizimle gelebilirsin. | Open Subtitles | بعضا من جميلات قسم الحسابات يسخرجن لتناول بعض المشروبات يمكنك ان ترافقنا اذا رغبت في الشحن |
Neden Bizimle hayvanat bahçesine gelip bunu ona söylemiyorsun? | Open Subtitles | لم لا ترافقنا إلى حديقة الحيوان وتخبرها بذلك؟ |
- Çünkü biz de şehir dışına gelmeni isteyecektik. | Open Subtitles | ماذا؟ -كنا نقول للتو ... أننا سنسألك أن ترافقنا إلى الريف... |
Derek ve ben kampinge gidiyoruz, ve senin gelmeni de isteriz.. | Open Subtitles | انا و (ديريك) سنذهب للتخييم ونريدك ان ترافقنا. |
Sean ile benim de, senin de gelmeni istediğimiz bir düğünümüz var. | Open Subtitles | أنا و (شون) لدينا زفافٌ أيضاً نريدك أن ترافقنا. |
Simon, hemen Bizimle gelmelisin. Geri dönmek için çok geç. Bizimle gelmelisin hemen. | Open Subtitles | (سايمون)، عليكَ أن ترافقنا الآن فقد فاتَ الأوان على عودتك. |
gelmelisin, Altı. | Open Subtitles | عليكَ أن ترافقنا يا (ستّة) |