- onları geride bırakamayız. - Binlerce insanı kurban etmiş olursunuz. | Open Subtitles | لايمكننا تركهم خلفنا ستضحي بالمئات من الناس |
Şuraya bak, fena dağıtmışlar bizi. Bu yaptıklarını yanlarına bırakamayız! | Open Subtitles | يا رجل , أوقعوا بنا بشكل سيء نحن لا نستطيع تركهم يفلتون مع هذا |
En büyük mirası 3 çocuğuydu... onları da sana bıraktı. | Open Subtitles | أهم ما فى ثروته كان أولاده الثلاثة وقد تركهم لك |
Onlara karşı dürüst ol. Bu onları serbest bırakacaksa bile. | Open Subtitles | كوني صادقة معهم ، حتى لو عنى ذلك تركهم يرحلون |
İşim zorlaşıyor ama ben onları burada bırakamam. | Open Subtitles | ..هذا يجعل مهمتي اصعب لكن لايمكنني تركهم هنا |
Çocuklar uyanıktı. Ben de onları aşağıda yalnız bırakmak istemedim. | Open Subtitles | الأطفال كانوا في الأعلى ولم أرد تركهم في الأسفل لوحدهم |
Gee, sanki birisi bunları bizim için buraya bırakmış gibi. | Open Subtitles | إنها تقريباً كما لو أن شخص ما تركهم هنا لنا. |
Hepsi ezberimde olsa da burada bırakmaya gönlüm elvermedi. | Open Subtitles | دفترملاحظاتومسوداتي.. إني أعرفهم جميعاً ولا أريد تركهم هُنا. |
Bunlar koza içindeki insanlar. onları bu şekilde bırakamayız. | Open Subtitles | أنهم مجرد ناس ملفوفين بغشاء لا أستطيع تركهم هكذا |
onları bırakamayız. Orada ölebilirler. | Open Subtitles | لم يمكننا تركهم هكذا فقط ربما يموتون هناك |
Bunları böylece, başlarında bir yetişkin olmadan bırakamayız. | Open Subtitles | إنتظري, إنتظري, لا يُمكِننا تركهم هنا وحدهم بدون بالغ |
onları sahada tutarak doğru bir karar verip vermediğim korkusuyla geceleri uyuyamazdım. | TED | وأتذكر أنني كنت أظل مستيقظا ليلا، والرعب يساورني فيما كنت محقا في تركهم في الميدان. |
İyi olurdu, ama onları burada yalnız başlarına bırakamam. | Open Subtitles | سيكون ذلك رائع ، ولكن لا استطيع تركهم بمفردهم |
Tanrım, onları orada bırakamam. | Open Subtitles | يالهى انا لا استطيع تركهم هناك |
"Bunları burada bırakamam." diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا اعتقد لا استطيع تركهم هناك |
onları yanlış ellere bırakmak sorumsuzluk olur. | Open Subtitles | تركهم في ايدي القياده الخطا فعل غير مسؤل |
onları taa en başından bir başlarına bırakmış olmanız gerekir. | Open Subtitles | كان يجب عليكِ تركهم في بادئ الأمر أعلم.. |
Sığınıklar hayvan kabul etmeyince sahipleri onları geride bıraktı. | Open Subtitles | الملاجئ لا تقبل الحيوانات كان عليهم تركهم خلفهم الآن أرى لماذا |
Oraya girdiğimizde onların buradan ayrılmasına izin veremeyeceğimizin farkındasın değil mi? | Open Subtitles | أنت تدرك عندما نصبح هناك لانستطيع ابدا تركهم |
Oradan ayrılmak yeni bir ülkeye taşınmaktan daha zor geliyor. | Open Subtitles | و تركهم يبدو أصعب من الانتقال لدولة أخرى |
- Hayır, buna gerek yok. Yabancılara sırlarımızı anlatıp sonra gitmelerine izin vermek gibi bir adetimiz yoktur. | Open Subtitles | لم نعتد إخبار الغرباء بأسرارنا ثمّ تركهم يمضون |