Ve odaklanmalısın, gelecekte gittiğin tam tarihe bütün dikkatinle odaklan. | Open Subtitles | وضع كامل تركيزك على نفس التاريخ الذي سافرت به للمستقبل |
Bombaya odaklan Tony! Bu herkes için geçerli! | Open Subtitles | ابق تركيزك على القنبلة طونى والكلام موجه للجميع |
Savaşçılığına değil de rahibe olmana, ve içindeki iyi kalpli insana odaklan. | Open Subtitles | عوض تركيزك على المحاربة ركّزي على الكاهنة والتنشئة الإنسانة نقيّة القلب الكامنة داخلك. |
Sınırlarımıza odaklanın ve güvenliği iki katına çıkartın. | Open Subtitles | ضع تركيزك على مُحيطنا، وضاعف الآمن |
Bağ kurmaya odaklanın. | Open Subtitles | صب تركيزك على المتعلقات |
Bu işkenceyi ilk gördüğünde nefretine odaklandığını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أن الطريقة الوحيدة التي جعلتك متماسكاً أول مرة هي تركيزك على الكراهية |
Ama yine de Candy Crush oynamaktansa buradaki işine odaklandığını bilirsem daha iyi hissederim. | Open Subtitles | لكني لا ازال أشعر بالراحة لو علمت أنك تصب تركيزك على وظيفتك هنا، بدلاً من (لعب لعبة (كاندي كراش |
Acınası özel hayatından başka odaklanman gereken şeyler var. | Open Subtitles | عليك صب تركيزك على شيء آخر بدلاً من حياتك الشخصية المشفقة |
Tüm odaklanman gereken şey, bunu neden yaptığın. | Open Subtitles | كل تركيزك على لماذا أفعل هذا |
Yapabileceğin iyiliklere odaklan sen. Önemli olan bu. | Open Subtitles | صب تركيزك على الخير الذي تفعله، ذلك ما يحسب |
- Pekâlâ. Pozitiflere odaklan! | Open Subtitles | حسناً، صب تركيزك على الإيجابيات |
Göreve odaklan. | Open Subtitles | أولي تركيزك على المهمة |
Göreve odaklan. | Open Subtitles | أولي تركيزك على المهمة |
Kılıcına odaklan. | Open Subtitles | تبقي فقط تركيزك على النصل, |
"Eğlenceye odaklanın!" | Open Subtitles | "اجعل تركيزك على الاستمتاع" |