Bir kaç ay sonra da evlendik. Bu gezi de bizim hayvanları ve savanı görmeye gittiğimiz geziydi. | TED | تزوجنا بعدها ببضعة شهور، وحقيقة كانت هذه هي الرحلة التي ذهبنا فيها لرؤية الحيوانات والسافنا كذلك. |
Konu şu ki, salı yerine çarşamba günü evlendik. | Open Subtitles | المغزى هو أننا تزوجنا بيوم الاربعاء بدلاً من يوم الثلاثاء. |
Üç gün sonra, 7 Mayıs'ta evlendik. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أيام ، كان السابع من مايو و قد تزوجنا |
Evlendiğimiz güne kadar birbirimizi hiç görmemiştik. | Open Subtitles | لم تقع أعيننا على بعضنا البعض إلا في اليوم الذي تزوجنا فيه |
Biz evli değiliz. Ve eğer evlenmeye kalkarsak, vur beni. | Open Subtitles | نحن لسنا متزوجان وإذا حدث و أن تزوجنا ، اقتلني |
Aslında Elizabeth'le ben, 4 yıldır falan evliyiz, değil mi hayatım? | Open Subtitles | حسنا، في الواقع، اليزابيث وأنا قد تزوجنا ماذا عزيزتي أربع سنوات؟ |
Sürekli aynı şeyden şikâyet ettin. evlendiğimizde seni sevmediğimden şikâyet edip durdun. | Open Subtitles | الشكوى ذاتها ، أننى لم أكن أحبك حين تزوجنا |
evlenirsek bir aile olacağımızı ve seni de içeri sokabileceğimi söylediler. Ama ailem ne olacak? | Open Subtitles | لو تزوجنا سنكون عائلة وسيمكنك الذهاب معى |
- Evet, bu doğru. Onunla evlendik. Ve ordudan ayrılır ayrılmaz onu İngiltere'ye getirdim. | Open Subtitles | لقد تزوجنا و خرجت من الخدمة و أحضرتها الى هنا |
Savaştan hemen sonra evlendik, yiyecek sıkıntısı vardı. | Open Subtitles | تزوجنا فقط بعد الحرب، عندما كان الطعام نادراً |
Dün gece Maryland'e uçtuk. evlendik ve az önce döndük. | Open Subtitles | لقد طرنا إلى ميرلاند الليلة الماضية تزوجنا وعدنا للتو |
Sonra evlendik ve farkettim ki tüm aradığı parasını ödemeyeceği bir hizmetçiymiş. | Open Subtitles | وبعد أن تزوجنا إكتشفت حقيقته كان يبحث عن خادمة ليس عليه أن يدفع لها |
Sonra evlendik ve farkettim ki tüm aradığı parasını ödemeyeceği bir hizmetçiymiş. | Open Subtitles | وبعد أن تزوجنا إكتشفت حقيقته كان يبحث عن خادمة ليس عليه أن يدفع لها |
Gizlice evlendik çünkü onu bir İngiliz lorduyla paylaşmak istemiyordum. | Open Subtitles | لقد تزوجنا فى السر لأننى رفضت أن يشاركنى فيها لورد إنجليزى. لقد قتلوها ليعثروا علىّ. |
Annenle ilk Evlendiğimiz zamanlar, birbirimizi çok az tanıyorduk. | Open Subtitles | عندما تزوجنا أنا و أمك كنا بالكاد نعرف بعضنا |
Yani bir zamanlar evli olduğumuzu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | , هل انت تُخبرني باننا قد تزوجنا في وقت ما من قبل؟ |
Altı aydır evliyiz ve hala o kadının önceliği var. | Open Subtitles | نحن تزوجنا من ستّة شهورِ وهي ما زالَت بالمرتبة الأولى. |
evlendiğimizde de ölüyordu, bizden çok yaşayacak. | Open Subtitles | وكان يحتضر عندما تزوجنا. قال انه سوف تعمر لنا جميعا. |
Ya evlenirsek nasıl olacağını hayal etsene. | Open Subtitles | تخيلي ماذا سيكون اذا .. تزوجنا أو شئ ما .. |
Bebeğim, Evlendiğimizden bu yana benden istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | عزيزتي, منذ أن تزوجنا لقد قمت بكل شيء طلبته مني. |
Çok genç evlenmiştik ve o malum açıdan uyumlu değildik. | Open Subtitles | لقد تزوجنا و نحن صغار و لم نتفق بهذا الشكل |
evlendikten sonra tuttuğumuz evlere gittim. | Open Subtitles | انا تجولت بتلك الغرف التى استاجرناها عندما تزوجنا اول مره |
Kocam servet yapmak için beni bırakıp buraya geldiğinde, 9 yıldır evliydik. | Open Subtitles | لقد تزوجنا منذ تسع سنين عندما تركنى زوجى الاخير وجاء الى هنا ليصنع ثروه |
Çocuklarımıza İspanya'da evlendiğimizi anlatırız babamın arkadaşları bunu kolayca ayarlayabilir. | Open Subtitles | سيكون رائعاً أن نخبر أولادنا اننا تزوجنا في اسبانيا و أنا اقول لك، أصدقاء بابا سيجعلون الأمر سهلاً لنا |
Onunla 1960'ta mezuniyetten hemen sonra evlendim. | Open Subtitles | و قد تزوجنا بعد التخرج مباشرة في عام 1960 |
evlensek bile öbür tarafta yanmayacağımın garantisi yok. | Open Subtitles | وحتى لو تزوجنا ليس هنالك ضمان أن لا يتم حرقي |
Keşke gitmeden önce evlenseydik, ama bu önemli göreve yollandığı için memnunum. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن لو كنا تزوجنا قبل رحيله ولكني سعيدة أنه بُعث في رحلة هامة |
Birbirimizle değil de başkalarıyla evlenmiş olsaydık hayatımızın nasıl olabileceğini hiç merak ediyor musun? | Open Subtitles | هل سبق لك أن أتساءل ما قد يكون مثل إذا تزوجنا من أشخاص آخرين؟ |