merak ediyordum ben de Petersonlar için böyle düşünebilecek miydim. | Open Subtitles | و تسائلتُ إن كنتُ سأفعل الشيء نفسهُ مع آل بيترسون |
Ben de nasıl bu kadar şanssız olabiliyoruz da, o gün o otobüste olası tutuyor diye merak ediyordum. | Open Subtitles | لطالما تسائلتُ كم كان حظهُ سيء بأنها تكون على تلك الحافلة تحديداً في ذلك اليوم تحديداً |
Eşyalarının arasında buldum. Bunun hakkında bir şey bilip bilmediğini merak ediyordum. | Open Subtitles | وجدته في أشيائه، تسائلتُ إن كنتِ تعرفين شيئاً عنّه |
Bazı et türlerinin, diğerlerinden daha iyi olup olmadığını hep merak etmişimdir. | Open Subtitles | لطالما تسائلتُ إن كانت بعض أصناف اللحوم حقاً أفضل من أصناف أخرى. |
Cidden, neden Batı Virginia'daki kuşların tepetaklak uçtuklarını merak etmişimdir. | Open Subtitles | جدياً، بالرغم من ذلك، لطالما تسائلتُ عن سبب تحليق الطيور فوق ولاية "ويست فيرجينيا" رأساً على عقب، |
Benim gibi gelecekten görüntüler görme becerisine sahip oldun mu merak ettim. | Open Subtitles | لذلك تسائلتُ إذا مالديك موهبة البصيرة مثلي. |
Niye ufak bir bebekken annemle çekilmiş bir resmim yok diye merak ederdim. | Open Subtitles | لقد تسائلتُ دوماً لما لم أرى صورة لي قط وأنا رضيع مع والدتي. |
Onun neden o kadar küstah olduğunu merak ediyordum. | Open Subtitles | تسائلتُ لماذا كانت لعوبة جداً.. |
Bende neden bu kadar çok izlendiğini merak ediyordum. Yeniden izleyelim. | Open Subtitles | تسائلتُ لماذا شاهده الكثيرين |
Nasıl hissedeceğimi merak ediyordum. | Open Subtitles | تسائلتُ كيفَ سأشعر |
Güçlerinin kaynağının hardal tohumu olup olmadığını merak ediyordum. | Open Subtitles | تسائلتُ إن كان هذا السر هو مصدر (قوة (بين إيجل وهو حبةُ الخردل |
Biliyor musun, Wilson benim gibi yaşlı ve eski bir mahkûma niye ihtiyacın var diye merak ediyordum. | Open Subtitles | (أتعلم، يا (ويلسون ...تسائلتُ ما الذي تريده برجل نصّاب وعجوز مثلي |
Ne zaman geleceğini merak ediyordum. Kapıdan kovsan bacadan giriyorsun ya. | Open Subtitles | تسائلتُ متى ستظهر ، |
- Geri gelecek misin diye merak ediyordum. | Open Subtitles | -لقد تسائلتُ حول عودتكِ . |
Hollywood ajanları başarısız olduğunda hep ne olduğunu merak etmişimdir. | Open Subtitles | تسائلتُ دائمًا ماذا حدث لوكلاء "هوليوود" الفاشلين. |
Böyle bir adamın Bölüm'de ne aradığını hep merak etmişimdir. | Open Subtitles | لطالما تسائلتُ عمّا يفعله رجلٌ مثله في "الشعبة" |
Biletini Peter'a neden verdiğini hep merak etmişimdir. | Open Subtitles | لطالما تسائلتُ لماذا أعطيتَ لـ(بيتر) بطاقتلكَ |
Buna dayanıp dayanamayacağımı merak ettim. | Open Subtitles | تسائلتُ إن كان بإمكاني التحمّل. |
Sana ne olduğunu hep merak ettim. | Open Subtitles | دائماً تسائلتُ ما الذي حصل لكَ |
Eskiden nasıl olduğunu merak ederdim. Bir süre sonra, gözlerimi acıttı. | Open Subtitles | تسائلتُ كيف كان هذا المكان قبلاً، وبعد فترة، تأذّت عيناي من ذلك. |