"تستيقظ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• uyandığında
• uyanıp
• uyan
• uyanıyor
• uyanır
• uyandığın
• uyanmak
• uyanınca
• uyanmadan
• uyanırsın
• uyanacaksın
• kendine
• uyanmadı
• kalkıp
• uyandığınızda

uyandığında kendini hep başkası gibi hissedersin, öyle değil mi?
ثم تستيقظ دائما ثانية وأنت تعرف أنك شخص أخر, صحيح؟

Annen uyandığında hazır olması için biraz kurabiye pişirirsiniz belki.
ربما يمكنك أن تخبزوا بعض الكعك من أجلها عندما تستيقظ

Bazen uyanıp sana daha çok benzeyen biri için beni terk edeceğinden korkuyorum.
أحياناً، أقلق من أنّك قد تستيقظ و تهجرني من أجل شخص يُشبهكَ أكثر

Oğlum burda hadi uyan. Texas hadi hadi Texas uyan.
الولد هنا, اريدك ان تستيقظ تكساس , تكساس

Hala çığlık atarak uyanıyor.
لازالت تستيقظ هلعة وتصرخ من نومها لهذا اليوم

Juliet'nin yanında ölür, sonra Juliet uyanır ve onun öldüğünü görür.
ويموت بجانبها وبعد ذلك تستيقظ وتراه ميتاً

Yaşamama izin vermediğin için uyandığın zaman orada, yanında olmadığımı anlayacaksın.
وعندما تستيقظ ستدرك أني لست معك لست بجانبك لأنك تركتني أموت

Ama bir gün uyandığında faturalar birikmiş, çocuklar suratında ağlıyor olur.
ولكن ذات يومٍ، تستيقظ وترى الفواتير متراكمة عليك وأطفالك يزعجونك ببكائهم

Nicole Kidman bile sabah uyandığında çekici değildir.
حتى نيكول كيدمان لم تستيقظ فجأة ذات صباح بهذا الابهار

Bart, bir dahaki sefer uyandığında yanında uzanmış yatan bana bak.
المرة القادمة عندما تستيقظ يا بارت انظر إليّ راقدة بجوارك

Eczaneye telefon edelim ki uyandığında alacağı hapları yollasınlar.
سأتصل بالصيدلية لترسل بعض الحبوب لكي تتناولها عندما تستيقظ

Gece yarısı uyanıp kim olduğunu unutuyordu.
كانت تستيقظ في وسط الليل، لا تتذكر من هي.

Sabah uyanıp baktığınız yerde in cin top oynuyordu.
عندما تستيقظ فى الصباح وتتطلع إلى تلك المساحة الممتدة من أرض اللا بشر هذه

Madem öyle Avni, o zaman yavaş yavaş uyan.
إذا كان هذا صحيحا سيكون علي أفاني أن تستيقظ

Benim demek istediğim, geceleri çok uyanıyor mu?
ما عنيته كان: هل تستيقظ كثيراً فى الليل؟

Biliyorum, fakat Jackie teyze uyanır uyanmaz, gerçekte neler olduğunu anlatacaktır.
أعلم، ولكن عندما تستيقظ خالتي، جاكي ستخبرهم بحقيقة ما حدث

Sonunda uyandığın ve her şeyin bittiği kısım haricinde kabusa benziyor.
لقد كان و كأنه كابوس ما عدا الجزء الذي تستيقظ فيه و تجد أن الكابوس قد انتهى

Sonrasında yaşayacağın şey sol ayakta üç tırnakla, tekerlekli sandalyeyle hapishanede uyanmak olacaktır.
تستيقظ لتجد نفسك في السجن على كرسي متحرك ب 3 اصابع في رجلك

Doğum günün kutlu olsun sevgilim. uyanınca bunu görmeni istedim.
،عيد ميلاد سعيد يا حبيبي أردتكَِ أن تستيقظ لِتجد هذا

Santrali aradım, numarasını aldım ve sen uyanmadan önce aradım.
طلبت المعلومات، حصلت على هاتفها واتصلت بها قبل أن تستيقظ

Eğer inanmazsan, ...uyanırsın bir gün ve onu bir kere bile düşünmediğini fark edersin.
و إن لم يحدث سوف تستيقظ يوماً ما و تلاحظ بأنك تريد المزيد

Bir kaç saat sonra kötü bir baş ağrısıyla uyanacaksın o kadar.
حسناً يا فتى سوف تستيقظ بع بضع ساعات بصداع سيئاً فى الرأس

Hemen kendine gelmez ama kan basincini dusureceginden bir sansi olur.
لن تستيقظ في حينه، لكنّه أقلّها سيخفّض ضغط دمها وسيعطيها فرصة.

Uyuduğunu sandım onun, ben de onu dürttüm, uyanmadı.
أعتقدت أنها كانت نائمة فلذا دفعتها ولم تستيقظ

Gecenin bir yarısında kalkıp bir tarih kitabından bir savaşın tarihine bakmanıza şaşırmamak gerek.
لا عجب في أنك تستيقظ في منتصف الليل لتبحث عن تاريخ معركة شهيرة في كتاب عن الحرب.

Yarın sabah uyandığınızda hedef alınan tüm hatıralar yok olmuş olacak.
وعندما تستيقظ فى الصباح كل الذكريات التى استهدفناها سوف تتلاشى وتختفى