Birlikte gıda bankalarına gittik, ses ve fotoğraf kayıtları almaya başladık. | TED | وذهبنا معًا إلى بنوك الطعام وبدأنا بأخذ تسجيلات صوتية وإلتقاط الصور. |
Arama kayıtları bir yere götürmedi. Ama çektiği resimler var. | Open Subtitles | تسجيلات الإتصالات لا توصل إلى أي شيء، لكنها أخذث صورا |
Biz de telefon kayıtlarını kontrol ettik. Konuşmalar birbirini tutmadı. | Open Subtitles | ولذا لقد تفحصنا تسجيلات الهاتف و لم يكن هناك رابط |
Not almak, kayıt yapmak fotoğraf çekmek ve cep telefonu yok. | Open Subtitles | لا تسجلوا ايه ملاحظات، لا تسجيلات ولا صور ولا هواتف خلوية |
1970'li yıllarda kendi plak şirketim olan Mort Town'u işletiyordum. | Open Subtitles | في 1970 لقد أعتدت على أمتلاك شركة تسجيلات مورت تاون |
Ve gözlerinizin yazdığı da gözlerinizin başkalarının gözlerine bakarken ki halinin kaydı. | TED | وماذا كنت تكتب تكون تسجيلات لعينيك كما كنت تبحث في عيون الناس الآخرين. |
Bilim insanları denizaltı kayıtlarına bakma izni aldıklarında buzun hızlı biçimde inceldiğini keşfettiler. | Open Subtitles | عندما اُذن للعلماء الإطلاع على تسجيلات طواقم الغواصات، وجدوا أنّ الجليد يضمر سريعاً |
Interscope Records'daki ilk veri analizcisi bendim. | TED | كنت أول محلل للبيانات على الإطلاق في تسجيلات الانترسكوب |
Kendi Müzik şirketim var ve sizinle anlaşma imzalamaktan memnun olacağım. | Open Subtitles | انا امتلك شركة تسجيلات خاصة بي وسيسعدني حقاً ان اتعاقد معكم |
Ama ikinizin bardan beraber çıktığını gösteren güvenlik kayıtları var. | Open Subtitles | حسنا، لكننا لدينا تسجيلات كاميرات المراقبة الذي تظهركما تغادران معاً |
Çocuğun, arkadaşlarının ve ailesinin kayıtları hedefe yönelik reklam amaçlı kullanılabilir. | TED | يمكن استخدام تسجيلات الطفل وعائلته وأصدقاء كايلا، في الإعلانات الموجهة. |
Söyle ne istiyorsun. kayıtları? Kasetleri? | Open Subtitles | اخبرينى ماذا تحتاجى شرائط تسجيلات اى نوع من الاشكال |
Gizli kamera kayıtlarını incelerken suç mahallinde olduğunuzu fark ettik. | Open Subtitles | لقد وجدناك في إحدى تسجيلات كاميرات المراقبة وقت وقوع الحادث. |
Yeri gelmişken bu plak kayıtlarını odadan ne zaman çıkaracaksın? | Open Subtitles | الآن، بمناسبة القضايا الخيرية، متى ستُخرج تسجيلات والدك من هنا |
2000'lerin ortasında, Kobal adını kullanan, Montrealli bir kayıt kazıcısı rutin haftalık kayıt avlarından birini yapıyordu. | TED | ثم في منتصف عام 2000، جامع تسجيلات مونتريالي، المعروف باسم كوبال، كان يقوم بعادته الأسبوعية في البحث عن تسجيلات. |
Geçen sene boyunca 37 yeni kayıt olmuş ve bunların tekinin bile bir avukata ihtiyacı olmamış. | Open Subtitles | هناك 37 تسجيلات جديدة عن العام الماضي، ولا احد يحتاج محامي |
Sabıka kaydı, görgü tanığı, itirafname, gerekçe yok. | Open Subtitles | لا تسجيلات, لا شهود عيان لا إعتراف بالجريمة ولا دافع لها أيضاً |
Ben de Tezsler gibi Bartok'un müziğini seviyordum ve Tezsler Bartok'un bugüne kadar basılmış tüm kayıtlarına sahipti. | TED | أحب موسيقى بارتوك مثل السيد تسزلر عمليا كان لديه كل تسجيلات بارتوك الصادرة |
"Records" kelimesinden anladım. | Open Subtitles | أن كلمة تسجيلات تجعلنى أشعر بالميل نحوها |
Klasik Müzik plakları ve kedi tüyünden başka bir şey yoktu. Ha, bir de çay! Yalnızca çay! | Open Subtitles | تسجيلات كلاسيكية و شعر قطط و أمام الرب ، شاى ، فقط شاى |
Palantine Plakçılık'taydım. | Open Subtitles | كنت بدار تسجيلات بلاتين , هذا ماكنت بة اليوم |
Evet, çevrim içi iyi kayıtlar bulabilirsiniz, ancak gerçek hazine için, elinizi kirletmeniz gerekir. | TED | نعم، يمكنك العثور على تسجيلات جيدة على الإنترنت، لكن من أجل الكنوز الغارقة، تحتاج أن تنهض من الأريكة إلى القِـفار. |
Neden, Robert Mueller, 77 sefer sayılı uçağın kayıtlarında dikkate değer hiçbir şey olmadığını söyledi bize? | Open Subtitles | لماذا يخبرنا روبرت مولر أنه لا يوجد شئ مهم فى تسجيلات الرحلة 77 ؟ |
Jack Bauer'ın, Kıbrıs kaydının sahte olduğunu gösterebilecek kanıtı varmış. | Open Subtitles | جاك باور لديه دليل يزعم به أن تسجيلات قبرص مزيفة |
"albüm" kelimesinden anlamıştım zaten. | Open Subtitles | أن كلمة تسجيلات تجعلنى أشعر بالميل نحوها |
Eğer biraz önce söylediklerini öldürmeye başlarsan, arama kayıtlarından şüphelenebilirler. | Open Subtitles | إن قتلت الآخرون فستبقى هناك تسجيلات اتصالك بهم وستقع تحت الشبهة |