Evlilik hayatı bataklık misali beni içine çekiyor. | Open Subtitles | الحياة المنزلية تسحبني إلى الرّمال المتحركة |
Buralarda bu kadar güzel varken bu asi ruh beni sana çekiyor. | Open Subtitles | إن السوق مليء بالجميلات... يا لها من روح التي تسحبني إليكِ |
Beni korumak için bir kalede artık bırakacağını bekliyorum ama sen beni kamptan kampa sürüklüyorsun. | Open Subtitles | لطالماً أتوقع أنك ستتركني في قلعة أو أخرى لكي تحافظ لي ولكنك تسحبني من مخيم إلى آخر |
Ben istemezken beni dünyanın bir ucuna sürüklüyorsun. | Open Subtitles | تسحبني حول العالم عندما لا يريد الذهاب |
Beni aşağıya çekiyorsun. Gerçekten ağırsın. | Open Subtitles | تحاول أن تسحبني إلى أسفل وزنك ثقيل بالفعل |
Seni öpmem için, beni karanlık yerlere çekiyorsun. | Open Subtitles | ... أنتَ تتعقّب فتـاة تسحبني إلى مدخل مُظلم بغرض التقبيل |
Beni Central Park'a kadar neden sürükledin? | Open Subtitles | لماذا أنت تسحبني فوق هنا إلى المنتزه المركزي ؟ |
Eğer bu yaptıklarından herhangi biri duyulursa, adam yürüyüp gidecek, ...ve beni bu işe sen sürükledin. | Open Subtitles | وإذا كان أي من ذلك سيخرج، الرجل ويجتازها، وأنت تسحبني في هذا |
Ama anında tehlike duyuların beni geri çekiyor. | Open Subtitles | ..ولكن بمجرد الشعور الخطر تسحبني للخلف |
Beni içine çekiyor! | Open Subtitles | أنها تسحبني للداخل |
"Yer çekimi beni aşağı çekiyor. | TED | "الجاذبية تسحبني إلى الأسفل. |
çekiyor, yırtıyor | Open Subtitles | تسحبني و تنتزعني " |
Beni bunun içine mi sürüklüyorsun? | Open Subtitles | أنت تسحبني بداخل هذا؟ |
- Beni buraya ne diye sürüklüyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | -مالذي تسحبني لأجله هنا؟ |
Beni de bataklığa çekiyorsun. | Open Subtitles | أنت تسحبني معك إلى الهاوية |
Neden beni tehlikeye doğru çekiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تسحبني نحو المخاطر ؟ |
Bütün gece beni etrafta sürükledin sonra benden, sana itaat etmemi bekliyorsun. | Open Subtitles | أن تسحبني طويلاً طوال الليل... أيضاً، لا أحب أن أؤمر! |
Ağzına sıçayım, Jody. Beni de saçma işlerine sürükledin. | Open Subtitles | تباً " جودي " تسحبني لأعمالك القذرة |