"تسحبني" - Translation from Arabic to Turkish

• çekiyor
• sürüklüyorsun
• çekiyorsun
• sürükledin

Evlilik hayatı bataklık misali beni içine çekiyor.
الحياة المنزلية تسحبني إلى الرّمال المتحركة

Buralarda bu kadar güzel varken bu asi ruh beni sana çekiyor.
إن السوق مليء بالجميلات... يا لها من روح التي تسحبني إليكِ

Beni korumak için bir kalede artık bırakacağını bekliyorum ama sen beni kamptan kampa sürüklüyorsun.
لطالماً أتوقع أنك ستتركني في قلعة أو أخرى لكي تحافظ لي ولكنك تسحبني من مخيم إلى آخر

Ben istemezken beni dünyanın bir ucuna sürüklüyorsun.
تسحبني حول العالم عندما لا يريد الذهاب

Beni aşağıya çekiyorsun. Gerçekten ağırsın.
تحاول أن تسحبني إلى أسفل وزنك ثقيل بالفعل

Seni öpmem için, beni karanlık yerlere çekiyorsun.
... أنتَ تتعقّب فتـاة تسحبني إلى مدخل مُظلم بغرض التقبيل

Beni Central Park'a kadar neden sürükledin?
لماذا أنت تسحبني فوق هنا إلى المنتزه المركزي ؟

Eğer bu yaptıklarından herhangi biri duyulursa, adam yürüyüp gidecek, ...ve beni bu işe sen sürükledin.
وإذا كان أي من ذلك سيخرج، الرجل ويجتازها، وأنت تسحبني في هذا

Ama anında tehlike duyuların beni geri çekiyor.
..ولكن بمجرد الشعور الخطر تسحبني للخلف

Beni içine çekiyor!
أنها تسحبني للداخل

"Yer çekimi beni aşağı çekiyor.
"الجاذبية تسحبني إلى الأسفل.

çekiyor, yırtıyor
تسحبني و تنتزعني "

Beni bunun içine mi sürüklüyorsun?
أنت تسحبني بداخل هذا؟

- Beni buraya ne diye sürüklüyorsun bilmiyorum.
-مالذي تسحبني لأجله هنا؟

Beni de bataklığa çekiyorsun.
أنت تسحبني معك إلى الهاوية

Neden beni tehlikeye doğru çekiyorsun?
لماذا تسحبني نحو المخاطر ؟

Bütün gece beni etrafta sürükledin sonra benden, sana itaat etmemi bekliyorsun.
أن تسحبني طويلاً طوال الليل... أيضاً، لا أحب أن أؤمر!

Ağzına sıçayım, Jody. Beni de saçma işlerine sürükledin.
تباً " جودي " تسحبني لأعمالك القذرة