şartlı tahliye edenlerin çalıştığı bir programmış. | Open Subtitles | إنه برنامج تسريح مشروط إذاً ربما حاول الاعتداء عليها |
Ben-Ben şartlı tahliye edildim. | Open Subtitles | أنا.. على تسريح مشروط من السجن |
Evet orada şartlı tahliye edilmiş bir mahkum var. | Open Subtitles | أجل، لدينا سجين ذو تسريح مشروط بالداخل |
- Davalı devam eden bir soruşturmanın parçası olduğu için Savcılık tutuklu kalmasını ve sabıkası olduğu için şartlı tahliyesiz 5 yıl hükmüne tabi olmasını talep ediyor. | Open Subtitles | يطالب الادّعاء العام بحجز المدّعى عليه لأنه جزء من تحقيق مستمرّ بعده قد يحكم عليه بالسجن 5 سنوات بدون تسريح مشروط بسبب إدانات سابقة |
Polis vurmaktan şartlı tahliyesiz ömür boyu, bana ne? | Open Subtitles | سينال حكم المؤبّد بدون تسريح مشروط لإصابته شرطيّة، ما هذا؟ ! |
Ayrıca üç yıl önce de adı bir cinayete karışan Kim, şartlı tahliye edilmiş. | Open Subtitles | وأيضاً تورط في جريمة قبل ثلاث سنوات كان " كيم " في تسريح مشروط |
-Nasıl gitti? Ömür boyu, şartlı tahliye yok , Orlando'yu ve Greggs'i üzerine aldı. | Open Subtitles | قبِل بحكم المؤبّد وبدون تسريح مشروط واعترف بقتل (أورلاندو) ومحاولة قتل (غريغز) |