Bununla birlikte, en kompakt negatif basınç tasarımları bile bir hastanın hareketini büyük ölçüde kısıtladı ve bakıcılar için erişimi engelledi. | TED | مع ذلك فحتى تصاميم الضّغط السّلبي الأكثر فعالية، تقيّد حركة المريض بشكل كبير، وتعرقل الحصول على الرِّعاية الطبّية، |
Ama öte yandan, çok iyi ve basit arayüz tasarımları yapan yeni Microsoft da var. | TED | ولكن يوجد مايكروسوفت جديد وهو يقدم تصاميم بسيطة، و جيدة. |
İşte biz bir farklı bir yapı tasarladık, doğadaki kemik ya da iskelet tasarımlarını taklit eden bir yapı bu. | TED | لذا أنشأنا بنية مشوشة جدا تحاكي تصاميم العظام، أو الهيكل العظمي، التي توجد في الطبيعة. |
Farklı tasarımlar, aynı prensip: Siz çerçeveyi sağlıyorsunuz ve ondan sonra aileler devralıyor. | TED | تصاميم مُختلفة لكن المبدأ هو ذاته: توفِّرُ أنت الإطار، وانطلاقًا من ذلك، تتولى الأُسرُ الباقي. |
Yerleşim yerlerimizin tasarımı, iş modellerimizi, ulaşım planlarımızı, hatta bazılarının savunacağı üzere ekonomik kalkınma fikrini bile petrole sonsuza kadar sahip olacağımız varsayımı üzerine kurduk. | TED | لقد أسسنا تصاميم تجمعاتنا، و نماذجنا الإقتصاديّة، و آليات مواصلاتنا، و حتى آليات النمو الاقتصادي ، و البعض قد يجادل في فرضيّة تَوَفُّرُه بشكل أبدي. |
İnanılmaz çoklukta çeşitli teknikler gerektiren oldukça bilinçli tasarım projeleri, temelde doğruca uyum gösterir. | TED | الرابع .. ان اعمل على تصاميم فريدة بكل وعي والتي تحتاج العديد من التقنيات وان احارب بصورة دائمة من اجل تبني قضايا هامة |
Hemen ardından, babanın tasarımları hakkında bazı davalar açılacak. | Open Subtitles | وبعد ذلك بقريب، ستكون هناك دعوى بشأن بعض من تصاميم والدك. |
Çünkü onları ben aradım ve onlara Nathan Ford adlı bir dolandırıcının. bana çalınan tasarımları satmaya çalıştığını söyledim. | Open Subtitles | لانني إتصلت بهم اخبرتهم ان محتالاً يدعي نايثان فورد حاول ان يبيعني بضعة تصاميم مسروقه |
Başlangıçta tasarımları göstermesi için sürücüdeki dosyaya otomatik açma komutu veriyorsun ve e-posta içinse başka bir şey. | Open Subtitles | كل ماعليك فعله ان تصنع ملف اوامر تنفيذي في القرص لكي تظهر مجموعة تصاميم في البداية و ترسل مجموعة تصاميم مختلفة في إيميل |
Düşünüyordum da, niye benimle Waldorf tasarımları'nda çalışmıyorsun? | Open Subtitles | كنت افكر لما لا تعملين معي في تصاميم والدروف |
Yani, ister güvenlik ister araştırma ve kurtarma veya sağlıkla ilgilenin tabiatın tasarımlarını korumamız gerekiyor, yoksa bu sırlar sonsuza dek kaybedilecek. | TED | هذا، سواء أنت تهتم بالأمن، البحث والإنقاذ أو الصحة فعلينا الحفاظ على تصاميم الطبيعة وإلا ستضيع هذه الأسرار للأبد. |
Ocak 1950'de Fuchs göz altına alındı ve atom bombası tasarımlarını Sovyetler Birliği'ne vermekle suçlandı. | Open Subtitles | ،في يناير عام 1950 اعتقل فوكس في لندن ووجهت إليه تهمة تمرير تصاميم القنبلة الذرية إلى الاتحاد السوفياتي |
Diğerleri daha sonra... altı ya da on iki ay sonra başlayacak. Müthiş tasarımlar olacak. | Open Subtitles | ستة أو سبعة أشهر بعد ذلك ستكون تصاميم بغاية الروعة |
Hayatta iyi tasarımla kötü tasarımı ayırt edin. | TED | أدرك أن أن في الحياة تصاميم جيدة و سيئة. |
Düşünürseniz, tüm bu toplumların kullandığı farklı geometrik tasarım konuları var. | TED | وإذا فكرت في ذلك ، فان جميع هذه المجتمعات المختلفة تملك تصاميم هندسية مختلفة تستخدمها. |
...hemen hemen hepsi topraklarınızı yeniden dizayn ettiler. | Open Subtitles | التزايد من الأجانب جميعهم لديهم تصاميم علي أراضيكِ |
Bütün çizimler, hesaplar her şey yüklendi. | Open Subtitles | جميع تصاميم الخطط و الحسابات تم رفعها |
Eğer bu olursa, gelecekte olacak tüm uzay gemilerinin ve uzay yolculuk planları değişecektir. | TED | إذا اوجدت ، فإنها ستغيير كل تصاميم المركبات الفضائية في المستقبل ، والتخطيط للبعثات الفضاء. |
Sonra tasarımlarımı çaldı ve Amerika'ya gitti. | Open Subtitles | ثم انني سرقة تصاميم بلادي وانه يذهب الى امريكا الوسطى. |
", "Sakın birbirimizin tasarımlarından çalabildiğimizi "kimseye söyleme", diyorlar. | TED | لا تخبر أحدا يمكننا فعلا السرقة من تصاميم بعضنا البعض. |
Bunlar çizim. | Open Subtitles | إنها تصاميم |
Ordu rakip bir Tasarımda karar kıldı. | Open Subtitles | قرر الجيش الذهاب إلى تصاميم .آخرى مُنافسة |
Sovyet elçiliğine gidip muhbirlik yapan en son adam onlara tüm bombalarında kullandıkları tetikleyici tasarımını vermişti. | Open Subtitles | آخر شخص دخل منشقاً للسفارة السوفياتية أعطاهم تصاميم الزناد الذي يستخدمونه على جميع الأسلحة النووية الخاصة بهم |
Ofis sandalyesi tasarımıyla ilgili. | Open Subtitles | انه حول تصاميم كراسي للمكاتب |